Üçüncü Mektup Şiiri - Fatih Lâl Tuna

Fatih Lâl Tuna
25

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Üçüncü Mektup

Ben sana değil de yokluğuna yenildim galiba.

öyle yorgunum ki hiç sorma
ben bu saatten sonra ancak
üsküdar'da bir taş olabilirim
kız kulesini seyreden.
kızılırmak da kızıla çalan
yeşil ırmakta yeşili andıran bir taş...
bir taş olmayı kafaya koyduğum hayli belli
olsam olsam bu saatten sonra
ancak sabır taşı olurum sabra tahammülü olmayan..
Bu yorgunlukla ben fokurdar fokurdar dururum
nargile salonlarında bir başıma.
Duman duman zehir salarım; insanlara yazdıklarımla.
dostlarla oturur emirgan'da
eski kahvehanelerin birinde,
dem vururum eski sevdalardan.
ya da maltepe'de bir barakada
kafayı bulabilirim miskince..
Sonra birden sen düşersin aklıma,
Bayram sabahlarını özlerim
hem senli benli bayram sabahlarını...
Şeker kıvamında düşler çizerim yalnızlığımın başucuna.

Öyle yorgunum ki hiç sorma...
Ben bu saatten sonra;
Sevmekmiş, sevişmekmiş,gülmekmiş unuturum...
Sen nasıl unuttuysan beni, başka dudaklarda...
bende öyle unuturum seni...

unuttum onu diyormuşsun eşe dosta.
Bir zorunluluk gerektirir unutmak;
ben ki; seni hiç bir vakit zorlamadım unutmaya.
unuttum dediğin insanlar inanıyorlar mı sana?
Onlar da biliyorlar beni unutamayacağını
bir şarkının herhangi bir sözünde gözlerinin dalacağını.
anlamsız kahkahalarının ardından gelen
hıçkırıklarında görecekler bunu...
Bildiklerinden olsa gerek; şaşırmayacaklar
onlarda senin gibi sahte değillerse eğer...
ney canımı yakıyor biliyor musun?
benden ayrılışın mı? hayır!
sensiz içtiğim kahveler
beni seyretmediğini bildiğim uykular
sensiz yapılan; günaydınsız kahvaltılar,
tatlı ve anlamsız bakışlarının,
ve kafana estikçe gitmelerinden duyduğum telaşının olmayışı
canımı yakıyor,
anlasana...

Bu arada dostların tanıyorlar mı beni?
Merak etmiyor değilim aslında...
Belki de ismimi anmıyorsundur onların yanında
belki bir isim bile bulmuş olabilirsin bana;
kötüyü hatırlatan bir kıvamda;
hiç hoş olmayan bir deyişle...
ismimi anlatıyor olabilirsin de...
oysa ben sana
kötü hiç bir anı bırakmamıştım değil mi?

ama sen şimdi bunların hepsinden habersiz
kendi kurduğun evinde;
evcik oynuyorsundur..
gazoz kapaklarından, kapkacak
soda şişelerinden, vazo
ve çikolata kağıtlarından, perdeler yapmış
bir annesindir...
güle güle otura, geliyordur arkadaşların
kapı komşunla kavgalı bile olmuş olabilirsin
ki sen kavga etmeden duramazsın...
huysuzluğun yine çıkmıştır meydana.

gülüşlerinde hep bir hüznü duyuyorum niyeyse.
Fotoğraflarında bir garip;
bana benzemişsin iyice;
hüzünlü bakmayı ben mi öğretmiştim sana.
Ya da diğerleri gibi; bu da yalanlarından biri mi yoksa...

Şimdilerde öyle yorgunum ki hiç sorma...
Sensizlik, her gün,
sensizlik, yığın yığın
taş yontan bir kahır gibi
ağır geliyor adama.
Bunca kahve ve sigara bu yüzden belki de...
ayrılığa yenik düşmüş bir aşık gibiyim işte.
geceleri; gündüzlerinden uzun
hüznü çok; gülmeleri az olanlardan
sevip de kavuşamayanlar diyor ya şair
onlardan biriyim işte.

şimdilerde öyle yorgunum ki hiç sorma.

Lâl

Fatih Lâl Tuna
Kayıt Tarihi : 20.6.2013 13:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fatih Lâl Tuna