Oradaydım… Sabahın erkeninde ve güneşin ışıklarını kızıldan kurtarma cabasında iken, uykusuz geçen ve tüm hayatımı hecelere ayırarak ayrıştırdığım düşsel ağırlıklı bir gece sonu… Sabahın ilk ışıklarında evinin bulvarında dağınık ışıklarla ileri geri yürüyüşlerimdeki anlamsız korkularla evine doğru yürüyordum…
Ve sen sütlüsarı rengindeki iki bavulunla aceleci adımlarla seni bekleyen aracın yönüne doğru yürüyordun…
Ve ben, sabahın erkeninde ki yolculuk telaşının anlamını çok yıllar sonra anlamıştım…
Ve sen, o sabah, aceleci adımlarla seni bekleyen araca doğru yürümekle, bu şehrin kulvarlarını son defa adımladığın sebebini ben yıllar sonra anladım bu kentteki son anlamını…
Ben sana doğru yürürken, sen farkındasızlıkla benden son kez uzaklaşıyordun… Yıllar sonra seninle bir şekilde karşılaşıncaya kadar…
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta