bu yapışkan ve muazzam bir hikaye
birden bire yumruk büyüklüğünde bir akşamüstüne
bodoslama bindiriyor koca gemi...
dedim
sustum
bekledim
gökten üç elma düşe...
düşe de
hırıltıyı geçmiş boğazdan çıkmak üzre
uçursa söz izi kalmış dudaklardan can...
yana yakıla yokladım kapıları
barbundum ama tohum değil
balıktım lakin
kendi kılçığımı batırdım
kendi kozama
yarıldı koca deniz...
dedim
baktım
sonrası
öfkeyle çoğalan yamru yumru kamçılı hayvan...
benim yerime rüzgar çalsın ıslığı
sızlasın bahar dallarında pembe çiçek
dal kavuşumunda aşiyan
kökünde çırpınıyor bir ana kuş
gözleri ceylan ceylan...
yont beni mermerlere
suya kat tozlarımı uğul uğul
uzakta bir dere
yüzünde orman gül...
vakitlerden akşamüstü
gecealtı
nar çiçeği
zeytin dalı
kes beni gücün yeterse...
sözün gidişi
kimsenin dışına sinmedi
güneşi balla kestiğim
çalar artık rengi kuzguni...
daha az yok
in
san ki
kar
deşe
deşe
büyür...
yan
ar
damarı
çatlamış..
kır
aç
yazın
şarap
neli
boz
kır...
sar
hoşun
defi
teri
okunmaz
kuş
di li
es ki...
üç...
dört...
Kayıt Tarihi : 29.4.2011 08:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ülker Ercihan](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/29/ucuk-8.jpg)
TÜM YORUMLAR (3)