Üçü bir arada....
Az okuyoruz...
Okuduğumuzuda çoğu zaman eksik anlıyoruz.
Az anladım diyor, tam gibi yansıtıyoruz. Oysa az anlamak, doğru anlamak değil.
Ve birleştiremiyoruz tutkuyu, sevgiyi ve şefkati.
Belki insan kendi ile muhabbet edebilmeli önce, sonra yola revan olmalı.
Bir çok ses dokunur kulak çeperine, oysa asıl olan gönle dokunmak.
Duymak seslenmeden ötelerden üçü bir arada...
Dil öğreniyor, hep konuşuyoruz, bazen çiçeklerle bazen kedilerle konuşuyoruz.
İnsanları bıraktığımız an; eşyaya dokunabiliyor, eşyada olgunlaşabiliyoruz. Bu olgunlukla gidilen insanda taht kuruyor; kimimiz kraliçe kimimiz kral olarak üçü bir arada oluyoruz.
Zordur başkasının göğsünde kendi yüreğini taşıtmak.
Harcanır bu gerçeklik sevgi çınarının gölgesinde dinlenen kervan yolcularına
Ya tutkusu galebe çalar sevgisine, ya sevgisi boyun eğer avuç içi öpücüklerine
Ona yetmez gözlerinden okuyup kollarında olmak
Belki avuç içi öperken şefkat duygusu ile üçü bir arada ...
Her dökülen yaprakta bir ruh hali vardır, hepsinin dökülüşü farklı...
Sen hepsini aynı düşer görmemelisin. Hepsinin düşerken rengi de farklı.
Her yaprakta bir duygu vardır. Bütün bunlar bir fotoğrafın parçası.
Senin hayatına düşmüş yaprakları görmek bir paraka girip çıkmış gibi değildir.
Yaprakların düşüşü sana hayatında sahneler yaştır üçü bir arada; tutkun, sevgin ve şefkatin...
Kayıt Tarihi : 26.11.2018 14:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her şiirin bir hikayesi var. Elbette bunu da var. Üçü br arada...
TÜM YORUMLAR (1)