Issız bir tepede olsam
Sapasağlam bassam ayaklarımı yere
Bir ben olsam,
Bir de başımda kavak yelleri
Sonra kaldırıp başımı gökyüzüne baksam
Bir sıçrasam kuvvetli deli gibi
Kollarımı çırpsam yere doğru
Havalanmaya başlasam gökyüzünün engin maviliklerine
İğreti dökülse kollarımdan tüyler
Ve ben koşarak uçmaya başlasam özgürlüğüme
Geride kalsa tozlarla karışık yeryüzü
Bir de yapraklar sonbahardan kalan
Kurumuş boynu bükük kırılgan
Yukarıdan bassalar başımın üstüne
Ben inadına baş kaldırsam, çırpınsam uçmak için
Sonra kuşlarla yarışmaya başlarken ben
Hiçe saysam hayatı, en tehlikeli dalışlarla
Dalga geçsem, sonra ağlasam haykırarak
Hiç durmadan bağırsam “ben özgürüm” diye
Kanatlarımı çırptıkça yorulmasam
Bir daha inmesem yer yüzene
Süzülsem kendimce divane gibi
Dolaşsam memleket şehir
Sonra oralarda bir yerlerde ölüversem
Gömseler beni en karanlık bulutların koynuna
Yüzüm apak, gönlüm kuş misali
Bir sıkımlık canımı alsalar sıkmadan
Ve her yağmurla beraber iniversem yerküreye
Girip sızı versem aralarına
Bir fidan annem olsa benim
Babam ise kara toprak
Ve ben tekrar büyüsem
Tekrar uçsam
Durmadan
Özgürce…
Kayıt Tarihi : 28.1.2006 09:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir isyanın sesi var mısralarda,baskılardan kurtulmanın arayışları,özgürlüğe uçuşlarda,düşsel gezinin masalsı anlatımı,farklı bir okadar akıcı su gibi,kutluyorum Zafer kardeşimi,selam ve sevgilerimle...
Güzeldi sayın Zafer Yazıcı ...
Kutluyorum....
TÜM YORUMLAR (14)