.....
Uçmağ demi... Yakın tepelerin ardından
Pervasız, çılgın Kurt ulumaları yaklaşmakta...
Ellerim şerha şerha dağların ayazından
Dizlerim; korkulu titreyişler paylaşmakta...
.....
Göktuğ Kam’ım seviyorum... Hep kendime yalazım,
Ve adsızım... Kızıl Elma yolu daha da zorlaşmakta...
Ey uzak; kimbilir bir zerrecik bir belki ye avazım,
Yalnızlığım ve bir umut!.. Hayat-Memat oynaşmakta...
.....
Acilen bir kovuk, yada bir mağara bulmalıyım,
İntihar gibi ölmek; ihtimallerini bir bir tüketerek...
Bütün keşkelerimi, ahlarımı, tövbelerimle yumalıyım,
Buraya kadarmış bahanelerini, son bir gayretle ürküterek...
.....
Aşiyan’ın külüne ve o dönmeyene, bir sigara üfürterek,
Yumacaksam gözlerimi, şerefimle onurumla yummalıyım…
Tanrım sana geliyorum, kulluk acizliğimi, köpürterek,
Diğer yarımı, tüm noksanımı, orada bulmayı ummalıyım...
.....
Samanyolu denizi’nde yuvarlanıp durmakta, dünya denilen gemi,
Bana izin, Göktuğ Kam’ım... Kederime, kaderime yürümeliyim...
Hayat; hayvan, bitki ve insan’ların aynı fanus da yaşamak demi
Bedenim arada bir fısıldamakta, gayrı toprak da çürümeliyim!
.....
Yılgın Yağmur asla yapmayacak yaşamak için pazarlık,
Ulu Tanrım, böyle yaratanımsın, avucum da vadeli dünya...
Hatalarla, günahlarla ve tövbelerle ahrete, mecburi bi hazırlık
Altımda Yer, Üstümde Gök, atam gibi Uçmağ için tek hülya...
.....
Dedeoğlu Aşiyansız, 17.09.21 Y.Y.
Kayıt Tarihi : 3.10.2023 23:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!