Bir şeyler getirdim sana
Gül damlası sözcükler deri sakızı badem şekeri
Gönül sunumu içimden geldiği üzre
Candan bir gülümseme
Birazdan
Güneş üstümüze doğar sonra gelir ve geçip gider
Yayılır ortalığa ağustosun kokusu
Sarmaş dolaş olmak var sevgiyle
Kafamıza esince şöyle çekip gitmek var
Buram buram kekik rüzgarları içmeye
Yıldızları sobelediğimiz diyarlara,kuzeye
Seni sevme heyecanı var içimde gölgede otuzdokuz derece
En eski söylencedir aşk
Telli turna gibi su gibi yeşeren yapraklar gibi
Gelir kapımızı çalar
Kovandan süzülen gizlerle
Hiç tükenmeyecek bir baharı aralar
Gönlümde badem tadı burç yeşili sığırcık sürüsü
Itır tarlaları içinde dik başlı papatya ve nazlı deniz
Henüz son sözcüğü yazılmamış o kocaman şiir
Göz göze gelebilme heyecanı atlı karıncalar
Yandan çarklı kahvenin değil ortalığa saçtığımız kokular
Bir şey söylemem gerekiyor şimdi
Galiba…sana…
Neyse
yirmialtıağustosikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 26.8.2014 06:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
UÇ/ARI
Arıların hanı
Niye öptün bu sultanı
Uç uçabildiğince uç arı
Dolaş kırları bayırları hektar hektar
Kondur alınlarına
Birer masum buse
Sevgiye hasret çiçeklerin
Uç ama olma sakın uçarı
Ağı değil bal damlasın dilinden
İşle ince ince
Gümeçleri hece hece
Selam gönder ilinden
Şiir dolsun kovanın
Gelsin ovanın neşesi
Bereket taşsın nektar nektar İ.G
Çok güzel bir şiir, gül lokumlu,sakızlı sabah kahvesi tadında.TEBRİKLER
Değerli şair kardeşim Sn.NECDET ARSLAN++
Bunca tat, bunca koku, bu kadar özlem nasıl sığacak, ele avuca?
Yoksa 'sığışamaya mı', uçarı...
Her ne hal ise... 'Aşk üzerineyse', o zaten konmaz pek yere... Belki bir zamanlar yarışıyorduk... O bize koşuyor, kaçtığımız bile oluyordu...
Şimdi söz bile söylemek zor... 'Neyse' dendiğine bakılırsa...
Şiiri ve 'doğum gününü' bir de buradan kutlayayım Necdet, sevgili Dostum...
TÜM YORUMLAR (4)