Diyaloglar arasına sıkıştırılamaz iman alnın secdeye vardı mı
Havalanır seccade, hafızan silinir ileriye ve geriye doğru
Anadan doğma bir çocuk olursun bağı hala koparılmamaş
Yavaş yavaş hatırlarsın Kalu Bela denilen yeri
İşte o an hiçbir diyaloğun açıklayamayacağı damlalar süzülür yanağına
Derken sözcükler koşullandırılmanın ve o et parçası dilin dışında
Yüreğin çarpışlarında Allah'u Ekber
Seccade topraktan uzakta, sen seccadenin en okşanacak yerinde secdede
Utanır bakmaya öyle bir utanır ki anadan doğma sokakta gezen insanlar
Utançlarını örtecek bir örtü arar
O yüce tanımına sığmayacak yaradan
Günü gelip hesabını soracak
İşte anadan doğma iki insan arasında anadan doğmama kadar fark var
Zerre kadar günah ve zerre kadar iyilik düşmeyecek yere
Ve o gün görülecek ki anadan doğan insanlar arasında sırat kadar fark var
İncecik bir fark ama kılıçtan keskin
Yürü secdeye koy alnını, mutluluğa göğsünü ger iman doldur havalan
Sırat yaratıldığından beri seni bekler
Dağları denizleri ay'ı romantikliği boşver
Gün gelmiş biz yaşıyor sanıyoruz hala
Gölgesi bile bizim değilken, tam saniyeyi ona bölüp ölecek iken
Çürütürüz sahip olduğumuz eti mezarda, sanmayın buralardayız
Ha yarın oldu ha olacak hepimiz ölüyüz bu bedenlere
Yaşadığımız sadece seccadede ki alın sıcaklığında
Gün gibi ap açık ortada
Kayıt Tarihi : 16.10.2007 14:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)