Üç yiğit hikayesi
Onlar üç garip yiğit idiler
Nura, kaleme ve silaha gönül verdiler
İlâhi ahitle sözleştiler
Onlar üç garip yiğit idiler
Bozkırlar dolaşıp
Dağlar aşacaklarına dair
Söz verdiler
Başlarını ipe, sevdalarını yâre verip
Ve gönüllerini hakka çevirdiler
Onlar üç garip yiğit idiler
Acılar, nazlar kahırlar gördüler
Vel asri deyip sabrı bellediler
Ellerinde salkım salkım ateşle
Karanlığa karşı direndiler
Onlar üç garip yiğit idiler
Nurla biatleşip, kalemle sözleştiler
Ve Neronlardan miras, zulme karşı
Silahlarıyla dövüştüler
Onlar üç garip yiğit idiler
Yusuf’ça soylu ve güzel idiler
Zindanları saray, sarayları düşman bildiler
İbrahim’ce, şirke isyan edip
Ateşten güller derdiler
Balçığı yoğurup yiğit elleriyle,
Şekil verdiler
Dipsiz karanlıklardan göklere erdiler
Onlar üç garip yiğit idiler
Aşkı ilmek ilmek dokuyup kalplerine
O kutlu inkılâba gönül verdiler
Bir hazan yaprağı gibi
Yıkılırken yerlere
Dudaklarında elestü
Devrimin onurlu çocuklarına
Gülümsediler
Ve karanlığın evrene veda ettiği
Bir seher vakti
O kutlu diyara göç ettiler,
ağustos 1997
Kayıt Tarihi : 7.3.2011 15:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!