Taş kesilmiş cevherim bölünerek üçe.
Alemim şu göklerin mukaddes dayağı.
Sükût ettiğim yalan her gün içten içe,
Dolanır vücûdumda Bilâl’in* ayağı.
Gülbang-ı Muhammedî çarparken ruhumda,
Kurtuluş telkin eder, lerzedâr avâzım.
İlk vakti kuşanarak amansız hücûmda,
Atâleti kırmaktır, rahmana niyâzım.
Gölgemle kubbelerde dönerken tüm evkât
Nidâ eylerim gündüze ve hatta geceye
Saniyeye dökülür, ecir ve mükâfat
Sığdıramaz melekler sayısız heceye
Çeker yükünü gökte yağmur yüklü kervan,
Güneşi sönmüş orta vaktin serininde.
Sessizce nazar eyler çeşmesiz şadırvan.
Bir avuç su kaynaşır, belki derininde.
Cidâl eylerken kamer karanlığa karşı,
Hâlelerle surlanır etrafım bir anlık,
Sonra zulmün sayhası, sarar bütün arşı.
Hisseme düşen yine, mahyasız karanlık.
Kayıt Tarihi : 16.9.2009 00:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*-Habeşî (radıyallâhü anh)
Alemim şu göklerin mukaddes dayağı.
Sükût ettiğim yalan her gün içten içe,
Dolanır vücûdumda Bilâl’in* ayağı.
Tebrik ederim Şair dostum tam puan ..
TÜM YORUMLAR (2)