Üç nolu çam ağacı, işte geldim yine ben,
Ne zaman efkârlansam, sen anlarsın halimden,
Bugün yine içime, çöktü bir kara tasa,
Ya nasıl avunurdum, şairliğim olmasa?
Biliyorum savuşmaz, başımdan asla kahır,
Yaslanıp da gövdene, yazmazsam üç beş satır.
Sen estir rüzgârını, serin serin şöyle bir,
Satır satır içini döksün bu gizli şair.
Aman ha! Gizli kalsın, sır bunlar aramızda,
Biliyorsun ki aklım, hala o kara kızda.
Şimdi nerelerdedir, ondan hiç bir haber yok?
Çok özledim be dostum, bilmezsin ne kadar çok?
Hatırla geçen yıldı, yine bir bahar sonu,
Melül, mahzun buradan, izliyordum ben onu.
Biliyordum gidecek, hasretini bırakıp,
Ayrılık hançerini, son kez bağrıma çakıp.
Gitti işte sonunda, dağları duman aldı,
Geride sisli puslu, solgun hayali kaldı.
Seneye ben de yokum, bitti sanma muhabbet,
Gurbete gitsem bile, dönerim bir gün elbet.
Merak etme sen dostum, vefasız değilim ben,
Ara sıra gelirim, konuşuruz maziden.
Sen türkünü söylersin, rüzgâr alıp bahardan,
Ben yine üç beş satır, bahsederim o yardan
9 Mayıs 1984 – Çarşamba / Ödemiş Lisesi
İzzet KocadağKayıt Tarihi : 26.2.2008 12:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Okulun açık basket sahasının kenarında bulunan bir dizi çam ağacından biriydi Üç nolu çam ağacı. Çok da bir özeliği yoktu, ama nedense hep onun altına giderdim oturup seyran etmek üzere... Nedenini bilmediğim bir alışkanlık işte.
![İzzet Kocadağ](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/02/26/uc-nolu-cam-agaci.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!