A/:
Mektup var uzaktaki köyümden
Pulu altı minareli mavi Sultanahmet'ten
Kokusu ise vapur sesli Boğaziçi'nden...
O an yüreğimen kopar ince bir damar
Havar havar can havar...
Sararmış zarfını öperim saygı ile
Koklarım köşesi yanık kağıdının ucunu
Seğirir o an sağ gözüm,
Yüreğimin orta yeri tatlı tatlı sızlar
Havar havar can havar...
B/:
Karlar altındaki köyümden çıkmış yola
Sayın ki İzmit'ten, Sakarya'dan.
Korka korka okşarım zarfı
Tırtıklı puluna bakakalırım
Fırtınalar kopar içerilerimden
Seğirir o an sağ gözüm,
Yüreğimin orta yeri sızlar
Havar havar can havar...
C/:
Ak kağıt üstünde kıvrılan
Ve bağrında karalı haber saklayan,
Kara kalemle yazılan kara yazılar,
Haber verir bana bizim üç Mehmet'ten
Seğirir o an sağ gözüm,
Yüreğimin orta yeri sızılar.
Havar havar can havar...
D/:
İşte birinci Mehmet
Bir değil, iki değil,
Tam altı parmaklı onun elleri... Altıparmaklı Mehmet, köyümüzün çobanı.
Bıyığı bir el basımı kadar ve simsiyah.
Ama şakakları ak nedense onun.
Elinde on iki delikli kamış kavalı
Ezgiler çalar yeşil yaylalarda.
Her melodinin başında güller açılır
Çaldığı şarkılarında ve yanaklarında.
Kepeneği keçeden ve kalın mı kalın
Yağmura, kara bana mısın demez.
Çoban Mehmet yaylalar, dağlar senin
Gez babam gez!
Anımsarım onu seğirir sağ gözüm,
Yüreğimin orta yeri ince ince sızlar.
Havar havar can havar...
E/:
Ha Mehmet, ha memleket!
Mektubum var uzaktaki köyümden.
İçinde biraz yürek, birazcık hasret...
Diğer Mehmet ise Mehmet Arpacık.
Kaçık sayılır biraz.
Çoğu kez bizim Arpacık av peşinde.
Evinde eşine ayırdığı zaman azıcık.
Ama kurtulamaz uçan, kaçan elinden.
'Boom! ' diye bir ses,
Çıkınca çatallı tüfeğinden...
Bu akşam sofralarda
Mis gibi bıldırcın eti...
Yaşa be avcı Mehmet,
Doyurdun yine tüm memleketi.
Seğirir o an sağ gözüm,
Yüreğimin orta yeri tatlı tatlı sızlar.
Havar havar can havar...
F/:
Mektubum var uzaktaki köyümden.
Verir uğurlu haberi ilk satırlarda
Karalıyı saklar arkaya.
Diğer haberin konusu
Aslanlar aslanı Şoför Mehmet...
Bir eli direksiyon çevirir onun
Vitestedir maharetli diğer eli.
Bugün Kars'taysa, yarın Muğla'da.
Durmaz asla yerinde gezer memleketi.
Dedik ya bu Mehmet bizim aslanımız,
Yani gözümüzün bebeği.
Kınalı kamyonunun markası doç
Kendisi koç oğlu koç!
Anımsarım. Seğirir o an sağ gözüm,
Yüreğimin orta yeri sızım sızım sızılar.
Havar havar can havar...
G/:
Son haber oturur gözlerimin düzüne.
Hüzne bulanır ve kararır dünyam.
Bir gün... Ya da bir gece...
Çoban Mehmet otlakta kaval çalmada, Avcı Mehmet dağda bıldırcın peşinde...
Şoför Mehmet'i sormayın,
Ya Konya'da yük sarmada sırtına
Ya da Kars'ta kasasını boşaltmada bir depoya.
Köydeki ise tüm halk o an uykuda.
Gece yarısında sallanmış toprak evler.
Deprem bu belli olmaz şiddeti.
Öyle bir vurmuş ki,
Öyle bir vurmuş...
Koca köyden bir ben,
bir de üç Mehmetler kurtulmuş.
Acı acı seğirir o an sağ gözüm,
Yüreğimin orta yeri sızılar
Havar havar vay havar...
Kayıt Tarihi : 18.2.2006 16:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!