Ya secde ye, ya düşersek eğiliriz,
“Defol” diyeni de, defetmeyi biliriz.
Ya tutmaya, ya duaya kalkar elimiz.
Ya tövbe, ya tefekkürde oynar dilimiz.
2011
Özür, yapılması en kolay olan davranış
Ya bir şeyler öğren, ya kalabalıklara karış.
Başkasının omuzlarına, basmadan yürü.
Muhtarla imamı tanı, boş ver bütün köyü.
Adam olan, başkasının adamı olamaz.
Yaptığın yarına kalır da, yanına kalmaz.
Hayat akışı değil, tembel yatışı öldürür.
Eşikte yatan kızı, beşikte oğlan güldürür.
Rüzgarda kuytuya, yağmurda uykuya yat.
Elini tutuğunu bırak, kalbinde tuttuğuna bak.
2013
Nur topu gibi doğdu, maşallah ilk torunum.
Nasıl yani, şimdi yaşlandım dede mi oldum.
Önce abi, sonra dayı, baba derken dedeyim.
Kız hamileydi doğurdu, ben ölüme gebeyim
2013
“Olduğu kadar”, olmazsa “kader” deriz.
Ülke olarak kaderci ve sabırlı bir milletiz.
Ne göze göz, ne dişe diş kini yüreğimizde.
Mutlu olmak ve mutlu etmek gönlümüzde
Kendini kaybeden bulamaz, felsefemiz.
Seversek adam gibi sever, sildik mi sileriz.
Hak dostları bizimle, yüz çeviren çevirsin.
Mazereti değil, manisi olanlar bizle gelsin…
Bu yol zordur, ne biter ne menzile varılır.
Ve ne ilerde olunur, ne de geride kalınır.
Ne baş sevdası, ne ayağa düşme endişesi.
Yedisinde neyse, değişmez yetmişindesi
Zengin fakir, aynı gaye ve yine aynı amaç
Üstünlük takvadadır, aynı Allah, aynı inanç.
Kin ve haset şeytandan, kini varsa dini olmaz.
Torba yapacağım diyerek, heybe bozulmaz.
Yaş aşka engel değil, yaşlanmayı değiştirir.
Kim demiş “kırkdan sonra azanı paklar teneşir”?
Dilde değil, kalçada güzeldir kıvırmak hakla
Yalanı, ya yüreğine sakla, ya yüreğine yasakla.
2002
Vazgeçemediğinin, vazgeçilen kölesi insan
Sen hala o köleyi efendi, efendiyi köle san.
Köleden kral olursa, kraldan da soytarı olur
Sonra kralın arkasından, Bürtüs vurur.
2005
İlerlemek ilericilik değil, üst akıl olmaktır.
Tekleyen keklenir, adapla edep başkadır.
Giden, gider kendini götürür bittiği yere.
Kimine ders kimine dert olur, verilen fire.
Bir tek haram, her şeyini paramparça eder.
İş bitirmeyenin işini bitirirler, musibeti yeter
İstemediğimizle, yaşamaya mecbur değiliz.
Zaman su gibi akıyor, eceli beklemekteyiz
Devir teslim edilince hafifler, hamal yürekler.
Azrail’le başlar selam, sorgu için melekler.
Kefenin cebi yok da, ameller emanetten ağır.
Kimi yaşarken, kimi için daha kabirde kahır.
Ömür biter, ebedi istirahat başlar mezar ev
Hani nerde, o başı bulutlarda sanılan dev?
Defter kapanır, sonsuzun başındadır beşer
Ahiret tarlasında hasat vakti, hayır ve şer.
Oruç aç kalmak değil, cenneti tok aralamak.
Bu bir ruh revizyonu, günahlardan arınmak.
2013
Zaman ölüme akar, ecel günü varırız.
Rızkımızdan, nasibimiz kadarını alırız.
İyi insanlar, kötü talihlerinden belli olur.
Ya da kötü talih, iyi insanları arar bulur.
Göz renkleri ayrı, gözyaşları aynı renk,
Hangi ırktan olsan ol, istersen Frenk.
Zaman, bilmediklerini beşere öğreten.
Çiçekler çiğnenir, kokuya ram olur ten.
Ölüm değil, öleni görmemek acı verir
Unutulmak, unutanın acı meyvesidir.
Düşündüğün neyse, insan bir bir yaşar.
Düşünmek zor, düşünmeyen haddi aşar.
Benim son, seninse ilk meçhule gidişin.
Ne ilk yıkılışım bu, ne de sonudur dirilişin.
Dipsiz kuyuyu doldurma telaşı mı uğraş
Muhlama değil mıhlama, ateşte pişen aş.
2010
Kim haklıysa, haklı olanlar güçlü olmalı
Sıktığı dişin, gördüğü düşün vaktini sormalı.
Açtığı yaradan, yaratan hesap sorar kuluna
Çamur atan, kendini bataklıkta bulur dula.
Sözü güvensiz olanın, kalbinde aşk olmaz.
Kimi gerçeklere sağırdır,fısıltıyı duymaz.
Kirli suyla yıkanmak, ruhumuzu kirlendirmez.
Kadın çirkin yüzü değil, çirkin sözü sevmez.
“Parası olmayanın, kölesi de olmaz” dereler.
Allah’a kul olamayan, emir kulu olur beyler.
İşin yolunda gitmese de, yolundan etmesin
Doğruya yanlış denilse, ondan vazgeçmesin
Zaman değersiz olsa, aceleci olmaz insan
Nefesler sayılıdır, hala kendini ölümsüz san.
Her tarafa bakan göz, hiçbir şeyi göremez,
Karanlıklar birlik olsa, mumu söndüremez.
Hırsızlar tenha yeri değil, kalabalıkları sever.
Korkuyu "yaş”, açlığı da “aş” bastırır” beyler.
2013
Yavaş adamdı, yavaşlıktan hemen kurtuldu
Hayatsız hayat kadınlarıyla, bir hayat kurdu.
Ne yavan yer ne yayan yürürdü, ilginçti işte.
Şimdi namerde muhtaç, hoş değil gidişi de.
“Kırkından sonra azanı, teneşir paklar” derler,
Hızlı giden atın pisliği, seyrek düşermiş beyler.
“İçine pislenecek ağız kıca yakın dolaşır” ya
Bataklıkta batmaya gör, battıkça batarsın ha.
O çelimsizi, gölgenle dövebileceğini sanırsın.
Kavga da üstüne yoktur, başına bela alırsın.
Doğruyu söylemek gerek, ben çalıyı dolaşırım
Şerrinden Allah'a sığınır, dalaşmadan barışırım.
İnsanı tanımakta üstüne yoktur, takılır peşine
İyi niyeti istismar eder ve burnunu sokar işine.
2013
Seçilen den daha çok çıkar, atananın sesi.
Adalet nerde, hani hukuk hani demokrasi?
Eyvah! Laiklik elden gidiyor, yüz yıldır oku
Korkutanlar değişmiş, korkular aynı korku.
İmkânsızı deneyenler, sınırları zorlayabilir.
“Hep” le “hiç” arasında, mesafe kat edebilir.
Toprakta, yağmurun kıymetini anlayacaktır.
O gün geldiğinde, yağmur yağmayacaktır.
Geldiğine değil, "kal" dediğime yanıyorum.
Her elimi sıkınca, parmaklarımı sayıyorum.
Almaya müspetse, vermeye nispet etme.
Vereceksen “al” de, “vereyim mi? ” deme.
Bin parçaya böldüler ve sonra yapıştırıldık.
Önce içimize nifak soktular ve barıştırıldık.
Alnına yazılan, yüreğine kazınan da aynıdır.
Susmak kadının süsüdür, daha çok yakışır.
2003
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 31.3.2017 12:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!