Ben değilimdir çoğu zaman,
Ben sanıp da
Yolda selamlaştığınız,
Gamsız yürüyen o adam.
Gözü gözünüzün içinde,
Kulağı sesinizde,
Sıcak latifelerinize
Daha da bir sıcak gülümseyen,
Hani bana pek çok benzeyen…
Hani karşınızda oturan şu adam;
O da ben değilimdir işte.
Yok, ben değilimdir hiçbirisi de.
Çünkü ben,
Çoktan vasıl olmuşumdur o dem,
Mor deryalı, pembe semalı
O içbükey dünyamdaki
Üç köşeli, dörtgen coğrafyamdaki ülkeme.
Oturadursun hele karşınızda,
Bana çok benzeyen o, mütebessim adam.
O sırada,
Ben yine burada
Kurulurum, som sabırdan tahtıma.
Kurulurum da düşünürüm yine;
Akla ziyan soruları çelerim, çelmesine de
Bir de ruha kâr soruları çelebilsem.
Mânâ duvarını delerim, delmesine de
Ah, deliğin içine bir delik daha delebilsem!
Ben sandığınız o gamsız adam da
Yürüyedursun hele yolda…
İşte o sırada
Ben, yine burada
Kuşanırım da gülden pusatımı,
Geçerim ordumun başına, yalın kalem
Sevgim tane askerimle,
Nefsim tane düşmanla savaşırım.
Gün olur; fillerim diz çöker
Ama ben, boyun eğmem.
Devran döner; kalelerim düşer
Ben, düşlerimi düşürmem.
An gelir; atlarım çatlar
Ama ben, yılmam.
İzan gider; vezirim sırtımdan bıçaklar
Ben yine de yıkılmam.
Şahince savaşırım…
Yetmedi mi?
Şairce savaşırım.
Ben,
Üç köşeli dörtgen coğrafyanın
Matı tatmamış şahı;
Harflerle, matematik yapmayı sevdim.
Ben,
İçbükey dünyanın çelimsiz sultanı;
Rakamlarla şiir yazmayı sevdim.
Ben,
Mor deryanın, pembe semanın ahraz ozanı;
Sevgiyi sevdim.
13.03. 2015
Sadi AtayKayıt Tarihi : 20.3.2019 23:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!