Üç Kiloğramlık Mutluluk Şiiri - Nasıf Acar

Her şey sevgiyle başlar
Yüreğinizden,
Ilık ılık akar bir şeyler.
His denir,
Bu büyülü duyguya...
Bazıları da,
Elektrik alma diyor...
Sonbahar, hüzünlerde başlar.
Eylülde dökülür hazallar...
İlkbahar, cemreyle ...
Sevgi dediğimiz o his,
O uyanış,
O kıpırdanış ....
Gözlerde yanar ilkin,
Çakmak çakmak
Parıl parıl parıldar,
Gözbebekleri.
İner oradan,
Bu güzel hisler,
Yanaklarımızın,
İki kıvrımlarına yerleşir
Gülümseyiş diyoruz
Bizler buna
İşte tüm olaylar
burada gerçekleşiyor
Güzellikler
Gülümseyişlerle büyür
Saygı ve empatiyle
Serpilir gelişir
Her şey sevgiyle başlar
Sevgidir her şeyin ilacı
Bir bina
Temeli sağlamsa
Durur ayakta
Kalın demirlerle
Ve bol çimento ile
Desteklenir ise yapımı
Ve sağlamsa zemini
Sağlamlaşır yıkılmaz
Sevginin temeli
Güvendir
Güven ile sağlamlaşır
Sevginin temeli
Güven iki kişiliktir
Biri olmadan diğeri
Diğeri olmadan biri olmaz
Birbirini tamamlayan
İki eksik parça gibidir
Uzun yıllar alır oluşması
Ufacık bir ihmal
Yerle bir eder güveni
Beton İle demir gibi
Hiç şakaya gelmez
Ciddidir
Her şey yerli yerinde olmalıdır
Bir parça yanlış yerde ise
Pazıl tamamlanamaz
Her şey çöker
İşte sevdiceğim
Böyledir durumlar
Dil denen o kemiksiz uzuvdan
Çıkan kelimeleri
İtina ile
Bir araya getirebilmektir
Maharet
Öyle olursa
Tadından yenmez dünya
İşte o formülü
Bulabilmek meziyet
Mayaları yoğurtta
Tutturabilmek
Önce saygı terkeder
Sonra sevgi
Oysa her şey dilde başlıyor gibi
Eksik kalan
Bazı parçaların
Yerleri farklı da olabilir
Düşünemez o anda
Oysa çok basittir
Yerleri değiştirmek
Politik davranmak denir buna
Ego girer devreye
Karşılıklı atışmalar
Akıl çıkar gider bir yere
Düşünemezsin
Hiç bir şey için
geç değildir oysa ki
Lakin bu formülü
Uygulamaktır maharet
Hani derler ya!
Çin işi Japon işi
Bunu yapan iki kişi
Biri erkek biri dişi
Diyeceğim o ki
İşte o sihirli formül!
Şöyle ki:
Altı yüz gram sevgi
Altı yüz gram saygı
Beşyüz gram hoşgörü
Beş yüz gram tatlı dil
Üç yüz gram vefa
Yüz gram samimiyet
Yüz gram fedakarlık
Yüz gram empati
Yüz gram paylaşım
Yüz gram azla yetinme
Oldu mu sana,
Üç kilogramlık MUTLULUK