Hayalimde üç İstanbul;
Biri eski, biri yeni,
Biri de benden önceki...
İstanbul’dan tarih geçmiş,
Eskileri hep tüketmiş.
Ne ot kalmış, ne ağaç,
Ne su kalmış, ne sarnıç var.
Ne yenide eski zamanlar,
Ne zamana sahip çıkanlar,
Yalnız bir şey var bildiğim;
Her köşede cinler cirit oynarlar.
Ninem anlatırdı bana:
Kâğıthane civarında,
Eskiden bir haliç varmış,
Küçük, büyük kayıklarla,
Herkes gezer dolaşırmış.
Güzel güzel şarkılarla,
Musikiyle eğlenirler,
Âşıklar buluşurlarmış.
Piyerloti’de tepesinde,
Çay saati yaparlarmış,
Eyüp Sultan Camiinde
Uhrevi hazlar alıp,
Galata’da ney çalarlar
Ve semaa kalkarlarmış.
Beyoğlu’nda eğlenirler,
Geç vakitler yatarlarmış.
Boğaziçi sırtlarında,
Derin hayal kurarlarmış.
Kavaklardan esen yeller,
Boğazın sularına karışan hayaller.
Ve dalga dalga çırpınırken Karadeniz,
Marmara’da solan güneşle sevişirmiş.
Üsküdar’dan başlayan gurupla,
İnsanlar ufuklara dalar gidermiş.
Ve yine bir zamanlar,
Sultan Ahmet’ten Ayasofya’ya uzanan
Altın bir kemer varmış.
Davudi nağmelerle okunan ezanlar,
Semada haleler yaparmış.
Adalardan bin şevk ile doğup,
Saray burnundan bin naz ile batan güneş,
Her akşam “Ah, İstanbul! ” diye ağlarmış.
Minarelerin suya düşen gölgesi,
Gül yüzlü ayı bile kıskandırır.
Geceleri denize düşen yıldızları,
Ay yüzlü periler toplarmış.
Kız Kulesinde her gece, sabaha karşı,
Kavuşamadan ölen âşıklar toplanır,
Sabaha dek ağlarmış...
İstanbul yedi tepe,
Her tepede bir İstanbul varmış,
Eskiden güneş, İstanbul’da doğar
Ve İstanbul’da batarmış...
Bir zamanlar İstanbul,
Bir masal kadar güzel,
Kafdağı kadar uzakmış.
İstanbul’a gelmeyenler,
Hayaliyle yaşarmış.
Şimdi ne dibinde âşıkların buluştuğu
Manolya ağaçları var,
Ne sandal sefası yapanlar.
Ne seferden gelen gemiler,
Ne dağlara tırmananlar var.
Ne Fatih seferden geliyor,
Ne Barbaros Hayrettin,
Ne Altın ordu, ne başında Yavuz,
Ne de Sultan Süleyman...
Şimdi eskiler gibi,
Benimde ağlayasım geliyor oturup;
Aman İstanbul aman…
Hayalimde üç İstanbul
Biri eski, biri yeni,
Biri de benden önceki.
Şimdi, anlatılıyor yalnız,
Eski ve yeni İstanbul’un hikâyeleri,
Benden önceki İstanbul’a dokunmayın;
O, öyle kalsın hayalimde,
Her zaman yepyeni…
Ve derin hatıralarla beraber,
Bende, benim içimde...
Kayıt Tarihi : 23.4.2005 02:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)