Şehrin tün ışıkları
kanatıyordu içimi..
Kanatıyordu yokluğun
içimdeki hiçligi..
Gidişin aydınlatmıyor artık şehri/yokluğu..
Susuyor içimdeki Tanrılar yar/a izlerinde..
Sebep aramaktan yorulan meleklerim cehennemi asıyordu adsızlığına
ve içimde ki keşişlerkendilerini asıyordu teket teker o karanlığına..
Dibe vuruyorum anla
aydınlığı zehirlercesine gözlerime..
Dibe vuruyorum anla
yaşayamayacağım Aşlları teyit geçerken ardından..
Soyut bir sevdaydı bu
anma törenlerindeki uçuşan küller gibi..
Şimdi soluyor seni tüm bildiklerim
soluyor içi boş sessizliğin
kan gibi -
ben gibi..
Anla işte..
Çizemiyorum rotamı ihanetinde..
Çizemiyorum ıslak kaldırımlara iç göçümü..
Şimdi İstanbula öyle yakıştı ki ihanetin
kalabalıklara kaçıyor yüksek rakımlı derin nefeslerim..
Buz tutuyor içimin kapalı açlığı
Buz tutuyor duvarların sıcak taktirleri sana şimdi..
Bu öyle bir çöküş ki ardından
tomurcuklarımın şahitliği bileklerimi kesiyor..
Yüzüm düşüyor içimin karanlık kanat çırpışlarına..
İnceden bir keman sesi avuçlarımı sagır ediyor..
Çık git artık içimden 3 harfli -
Göremiyor seni artık tabutumun o göz kamaştırıcı yerinde AŞK (..)
Kayıt Tarihi : 12.2.2012 21:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!