ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA
Boş ver gülüm, bu gün de ölmedik ya buna da şükür diyelim ve ha de gel geçmişe gidip acı tatlı ama o güzel günlerimizi biraz hatırlayalım. Biliyorsun gülüm her şey boş her şey yalan, bu kubbenin altında kalacak olan hoş bir seda hepsi bu. Gülüm, geçenlerde sana birkaç fotoğraf daha çekeyim istedim o ipek saçlarını sahilde yele verdiğin günler de ki gibi.
Dedim ama gülüm eskisi gibi aşağılara sahile inemiyorum dönerken bayırlarda yoruluyorum artık yaşlılık işte. O yüzden de bu sefer bizim yayla yolundaki çiçekli pınarımıza gideyim dedim. Hem de bize çok emekleri olan pınarımızdan helallik almış olurum diye düşündüm. Öyle ya gülüm insanlık hali, ne olur ne olamaz.
Çoktan beri gitmediğim Pınarımızın patika yollarında ki çiçeklerimiz ayaklarıma sarılıyor bunca zamandır nerdeydiniz dercesine adeta sitem ediyorlardı. Gülüm yıllarca bize yol gösteren kollarını yerlere kadar uzatmış ağaçlarımızın pamuk yapraklarını kokalaya koklaya, çiçeklerimizle konuşa konuşa geldiğim Pınar'ımızın Ağaçtan oyma su Korunu’nun içi yine kurbağa yavrularıyla doluydu.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta