Üç Gece Durdum Dördüncü'de Hu Dedim...

Yunus'un dergahına zormuş gerçekten varmak,
Buğday almaya giderken varmış himmet almak...

Zikir eyleyip dönüp kıbleye, secde ettik Yezdan'a,
Yine bir yol gösterdi, kitap verdi Resullullah'la...

Oku dedi, yaz dedi, şeytana sakın uyma dedi,
Aldanma, yoldan sapma, zinaya bulaşma dedi..

Bir gün oldu battı güneş, okundu akşam ezanı,
Yine vardık secdeye, silsin Rahman günahlarımı..

Sabah oldu oruç eyledik, Muharrem ayı deyi,
Kerbela hatırlanınca bölünmüşüz Sünni, Şii..

İki gün oldu dergahta, varmak istedim çileye,
Karşıladı Hacı Bektaş, götürdü Yunus Emre'ye...

Bir hurma, bir bardak zemzem, her derde devaymış,
Bu rızıkların hepsini veren yine Rahman'mış...

Üç gece durdum dergahta, dördüncüde Hu dedim,
Tekrar bir huzurla, cennet kapısında bekledim...

Kevser şarabını içirmeye başladı Hz.Muhammed,
Salat ve selam olsun O'na, özünde ismi Ahmed...

Çıkam dedim bir yüce dağa, haykırsam her şeyi,
Gösterecektir bana ilim kapısı Şah-ı Merdan Ali'yi...

Ne dediğim bilinmez ne anlarım ben dergahtan,
Yazılmış kaderim alınma ince bir hüsn-ü hatlan...

Emrah dedim bu ne sefillik, nerde bülbül haykırışı,
Gül gelse kapıma imamım olur kıbleye karşı....