Bir Laz bir Kürt bir de Ben
Geçiyorduk dereden
Sesimiz çıkmıyordu
Yorgunduk yürümekten
Yola çıktık geceden
Gün düzlüğe inmeden
Sınırı geçip geldik
Asker bizi görmeden
Pınar başına çöküp
Yaktık cıgaraları
Soğuk sulara soktuk
Kavrulmuş ayakları
Tanıştık İstanbul’da
Büyük bir inşaatta
Parayı bulacaktık
Çakma kaçak mallarla
Ne var ne yok her şeyle
Girişmiştik bu işe
Son seferimizdi bu
Dönmek yoktu geriye
Binalar dikecektik
İstanbul’un bağrına
“Üç Dere” diyecektik
Kurduğumuz firmaya
Arabalar hep siyah
Jantlar çelik olacak
Camları da kapkara
Kim bizi tanıyacak?
Üç villa alacaktık
Köprüleri seyreden
Mangallar yapacaktık
Soğan ekmeğe sitem
Az kaldı yırtacağız
Şu karanlık yıllardan
Bir daha fakirlik yok
Kurtulacaktık ondan
***
Öyle kaldık bir ara
Bir ses de yok etrafta
Kürt ve Laz bakıp bana
Dediler anlatsana
Kim senin anan baban
Kimsin neyin nesisin
Hep sorarız biz sana
Neden susup gülersin
Bakın dedim kardaşlar
Bakın hele dağlara
Hiç soruyor mu onlar
Kim kimden daha kara
Bir bulut gelir geçer
Biri ağlayıp göçer
Islanan o topraktan
Ne güzellikler biter
Kimler kaldı geride
Kim bizden ileride
Diyelim ki doydu göz
Gönlün sevdası nerde
Dedem Azeri benim
Nenem de bir Rus idi
Dört amcamın eşleri
Ermeni Gürcü idi
Anam Ahıska kızı
Bir eniştemde Çerkes
Öteki Acem oğlu
Birbirine eş herkes
Madem sordunuz bana
Söylüyorum son defa
Her şey çok yakışıyor
Bu vatan toprağına
Sen Laz’ım dedin bana
Sen de Kürt’üm diyorsun
Eğer sıfat lazımsa
Ben de Türk’üm diyorum
Ne kanda ne kafada
Nede dilde saklıdır
Doğan insan doğarda
Hep sonradan farklıdır.
***
Sessizlik oldu yine
Susup baktılar öyle
Başlarını sallayıp
Hak verdiler bu söze
Birden bir silah sesi
Arkamızda patladı
Gür sesiyle bir adam
Yatın diye bağırdı
Yüzükoyun yapıştık
Yemyeşil çimenlere
Vurdular kelepçeyi
O yorgun bileklere
Yıkıldı teker teker
Hayallerin temeli
Oturmuş da gitmiyor
O İstanbul özlemi
Verdiler onar sene
Yatın dediler bize
Çıktınız mı buradan
Hayat artık zor size
Geceler sıra sıra
Bekliyor pencerede
Her gecede bir asır
Geçiyor bir gecede
Lanetler okuyorsun
Gözünün açlığına
Biliyorsun durmaz kan
Sevdan yoksa yanında
Bitirmiştik çileyi
Tam on sene içinde
Oturup dertleşmiştik
Neler gördük içerde
Değişmiştik hepimiz
Saçlarımızda aklar
Suratlar kırışıkta
Gözde aynı bakışlar
Toplayıp üç beş kuruş
Açtık bir kahvehane
Diyorlar çaylar müthiş
Ne var bunun içinde
Sırrı dağlarda saklı
Elbette suyu şarklı
“Üç dere”den gelir o
Demi o yüzden farklı.
Kayıt Tarihi : 25.4.2017 16:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!