Üç Dere Şiiri - Keşfi Çamaşuvi

Keşfi Çamaşuvi
52

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Üç Dere

Bir Laz bir Kürt bir de Ben
Geçiyorduk dereden
Sesimiz çıkmıyordu
Yorgunduk yürümekten

Yola çıktık geceden
Gün düzlüğe inmeden
Sınırı geçip geldik
Asker bizi görmeden

Pınar başına çöküp
Yaktık cıgaraları
Soğuk sulara soktuk
Kavrulmuş ayakları

Tanıştık İstanbul’da
Büyük bir inşaatta
Parayı bulacaktık
Çakma kaçak mallarla

Ne var ne yok her şeyle
Girişmiştik bu işe
Son seferimizdi bu
Dönmek yoktu geriye

Binalar dikecektik
İstanbul’un bağrına
“Üç Dere” diyecektik
Kurduğumuz firmaya

Arabalar hep siyah
Jantlar çelik olacak
Camları da kapkara
Kim bizi tanıyacak?

Üç villa alacaktık
Köprüleri seyreden
Mangallar yapacaktık
Soğan ekmeğe sitem

Az kaldı yırtacağız
Şu karanlık yıllardan
Bir daha fakirlik yok
Kurtulacaktık ondan

***
Öyle kaldık bir ara
Bir ses de yok etrafta
Kürt ve Laz bakıp bana
Dediler anlatsana

Kim senin anan baban
Kimsin neyin nesisin
Hep sorarız biz sana
Neden susup gülersin

Bakın dedim kardaşlar
Bakın hele dağlara
Hiç soruyor mu onlar
Kim kimden daha kara

Bir bulut gelir geçer
Biri ağlayıp göçer
Islanan o topraktan
Ne güzellikler biter

Kimler kaldı geride
Kim bizden ileride
Diyelim ki doydu göz
Gönlün sevdası nerde

Dedem Azeri benim
Nenem de bir Rus idi
Dört amcamın eşleri
Ermeni Gürcü idi

Anam Ahıska kızı
Bir eniştemde Çerkes
Öteki Acem oğlu
Birbirine eş herkes

Madem sordunuz bana
Söylüyorum son defa
Her şey çok yakışıyor
Bu vatan toprağına

Sen Laz’ım dedin bana
Sen de Kürt’üm diyorsun
Eğer sıfat lazımsa
Ben de Türk’üm diyorum

Ne kanda ne kafada
Nede dilde saklıdır
Doğan insan doğarda
Hep sonradan farklıdır.
***
Sessizlik oldu yine
Susup baktılar öyle
Başlarını sallayıp
Hak verdiler bu söze

Birden bir silah sesi
Arkamızda patladı
Gür sesiyle bir adam
Yatın diye bağırdı

Yüzükoyun yapıştık
Yemyeşil çimenlere
Vurdular kelepçeyi
O yorgun bileklere

Yıkıldı teker teker
Hayallerin temeli
Oturmuş da gitmiyor
O İstanbul özlemi

Verdiler onar sene
Yatın dediler bize
Çıktınız mı buradan
Hayat artık zor size

Geceler sıra sıra
Bekliyor pencerede
Her gecede bir asır
Geçiyor bir gecede

Lanetler okuyorsun
Gözünün açlığına
Biliyorsun durmaz kan
Sevdan yoksa yanında

Bitirmiştik çileyi
Tam on sene içinde
Oturup dertleşmiştik
Neler gördük içerde

Değişmiştik hepimiz
Saçlarımızda aklar
Suratlar kırışıkta
Gözde aynı bakışlar

Toplayıp üç beş kuruş
Açtık bir kahvehane
Diyorlar çaylar müthiş
Ne var bunun içinde

Sırrı dağlarda saklı
Elbette suyu şarklı
“Üç dere”den gelir o
Demi o yüzden farklı.

Keşfi Çamaşuvi
Kayıt Tarihi : 25.4.2017 16:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Keşfi Çamaşuvi