sevgi(li) sizliğimi gözyaşların öperse geçer
girdabın gri nemlerinde buhurlaşır yalınç sevilerim
İstanbul beni de kirletti tut elimden Anadolu kızı
Rengi solmuş bir gökkuşağının uşağı olan damlaların
Can ciğerime düştü
Oysa ne güzel sensiz yanıyordum
Közümde gözbebeklerin pişiyordu aşka
Sen saatin kollarına girmişsin akrebinde zehir
küflü anların incelmiş ipeklerinde
Böcüğün kelamımdan emişir.
oysa kanını ruhumu mürekkep diye bandırdım
Usumun resmini çizemiyor uslanmışlığım
Atom bombasından toparlanan en küçük parçan gibi
sen haklıydın benden bin bir parçaya ayrılıp gidişin
Güven atlasında aşk haritamızın yemyeşilleri
Kahve gözlerinin önünde simsiyah paftalara refik
iç çocuğum gibi içimde büyüdün kaldın
misket oynadınız
Güzeller misket bombasıyla ruhumu haram ederken haraba
veda can topuğumdan vurdu
üç boyutlu,üç bilinmeyenli bir halin çözümsüzlüğündeyiz
sol omzum umulmazın ve ağlanmanın duvarıydı
sen hep ağlamaya ayarlı bir geleceğin eleğinden geçiyordun
bense kırılmaların can kırığında kırağılarımı artıyordum sana
zamanın anlatamadığı gaip anların deminde beni içti hazlar
ihanet rengin çölünde mecnunluğumu kurşunladı kent soylu Leyla
Yanılmış(sın) ım
Gayrı benden mecnun olmaz,ben romeo’nun kastraşı
hiçbir veda ruhuma atamıyor bomba
sensiz şehirler kaybolurken viranım zaten
incelmiş gözü yaşlı mir ayrılık kadar hiçbir şey tesir etmez
gülünç destanlar anlatacak soytarılığım bitti
vuslatıma nikotinler ekleyen düzenbaz bir hazin peşrevim
yarına dair senli hevesler büyüten umudun fukarısıyım
Kayıt Tarihi : 22.9.2009 18:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!