Üç Boyutlu Huylarım Var Aşk Gölgende ...

Sensizliğin üç boyutu var. Gelişin güneşe, gelemeyişin karanlığa, bende kalışın aşka bağlıydı.
-Bir derinlik istiyordu, damlaların.Her yazımda ıslanıyordu vicdanım. Grek ve gri bir haza ulanıyordu sesli harfinle başlayan aşk.
Yüreğimde tek ışıklık bir yıldız,gözlerine yakın aydınlık izindeyim.
-Ağlıyor ağlama.
Beni senden toparlıyor aşkın iklimi.
Kuraklığının manası başka soğuklara emanettir. Sözün emanetçisi
Kuyunun derinliğinde huyları değişen Yusuf olarak geliyorum kentine.
Mayanda saklı kalan tutuluşların berrağıyım. Yoğurt olmak için sütün daha beyaz tutkular sağmasını bekliyorum.
-Sonra her yiğidin bir yoğurt yiyişinde unutulan umutlar vardır.
Hüznün erittiği gerçekler vardır. Varları da var eden varların vasiyim.
Biraz eşit pay edilişin paydasında gıdıklıyorum içsel gerçeğin. İçinde kalanların kalaycasıyım.Eskimez yaraların var.Biliyorum sen kinciliğin arkeologusun.
Eskimezlerimde kendinden izler arıyorsun.Her yazımda var mıyım yok muyum diye yoklama çekmene gerek yok.
*Biliyorsun ki benden öncesi senden sonrasına mistik bağlanış sentezidir.
-Alegorik özlemlerimi anlatıyor bilinç.Bilemediklerin sözsüz günceler sunuyor.
Sen yüreğime ütülü hasretler bırakmışsın.

-Gelirsen eğer; ben gelemem sana. Dahası ben’den bir ben kalmadı. Yeniden seni görmek ,yaşamak gençleştirir. Oysa sensizliğin bilgesi olarak metafizikten zahirler sunuyorum.
Kendimi bilen kendimden felsefi lirikler akıyor.
On sekiz bin aleme aşkımdan alem sunuyorum. Alem-i farikada fabrikasyon hatası aşklar yaşıyorum bilesin.
*Aşka gitmek için aşksı tadıl özlemlerde paklanmak gerek.
-Aradığını aramakla aranmak arasında kalan araların dolduruşunda bekliyor şeytan. Doldurulmuş özlemler var.
Yoluna yollar, soluna sollar, koluna kollar, ollarına ollar ekleniyor.
Sen’e geçmenin trafik işareti yok. Bütün ışıklar gözlerinin renginde ya da ben öyle algılıyorum.
Yol zoru yol.
-Yürümek çok yoruldu.
-Koşmak gerek lirik koşmalar okuyarak Karacaoğlan edasıyla.
Sert kayanın üslubuna değiyor değerdanlık. Değerin en değeri oluyorsun.
Değerin şıkların ışığı oluyor, bir ben’e işleniyor huzur.
Beni bulan ben’ de susuyor helalim. Mezalime sanatsal kaçışlar sunan gerçekdışılığın çevrimdışı aynasıyım.
*Ruhum barışçıl sevgilerine hazır.
Sanki geçmişinin şeridindeyim.Sarıyorum seni. Sarmaş dolaşlarımız tümleniyor. Bizim yerimize her seven sarılıyor.
- Dönmeye başlıyor dünler. Yarınlar, yarin yakınlarına sobeleniyor.
Dalganın denize, algının akla çentik attığı gerçekler çardağında gölgesiz aşklar sunma.
-Boyumu geçti hasretin, göğüne değiyor hislerim.Sislerinle sözlerimi kapatma.
-Yağmura kardeş olan damlalarını saklama özlem nadaslarımda.
Sana geldiğim ilk gün gibi bebek gibiyim. Sevdikçe ağlamasını bırakan, sevdikçe büyüyen bir bebek bilesin Gülhar