ben adamdan sayılırsam
üçüncü adam benim
bir pazar
yağmur bulutlarının kucağında
denizin sevdasına kapılıp
arşınlamak istedik
yağmur bahçelerini
şehrin içindeki çarşı
çarşıda süs boncukları
yüreğimizden gelen seslere inat
yolu, dağı, denizi
bir yudum su gibi içip
kaybolmalıydık yağmurda
haşin bakışında denizin
mevsimi unutmamışlardı
bu iki adam benim gibi
gözleriyle kıyıya sarılıp
şuradaki yelkenli bizim olmalı
dediğinde üç adamdan biri
maveradan öte sesiyle Necip
denizin turkuaz dalgalarına binerek
sallayıp duruyordu
gözlerindeki ışığı
çayın buğusu ip atlar gibi
adamlardan ikincisi
küheylan bir at sırtında Faruk
kendine sıçrayış rotası çizerek
acımakla örülü bir yaz başlangıcını
hangi kıyıda
bu kadar ıssız bırakarak durur
hangi kalp patlamış davul derisi
bu zor koşuda zor yaşlılar
sözlerin son deliği
bizi bekleyen
bakmışız bu üç adam
neresinden tutsa hayatın
dibinde tortusu kalır
ya çakmağın hainliğine ne demeli
tutup fırlatamadık koca denize
üç adam bu pazar günü
ilkbahar sonu mevsimlerden
terki diyar ederek gerçek yaşamdan
vangölü’nün hayali dünyasına
yüreklerini ortaya koyarak
üç dalış atladılar
birinin yüzünde tuz tadı
birinin yüzünde mavilik
üçüncüsünde bir ah kaldı
onu da adamdan sayarak
20 mayıs 2012
Müştehir KarakayaKayıt Tarihi : 23.3.2016 12:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Van Denizi'nde geçirilmiş...
Başka pazarları anımsattı bana şiir.
Bahar dedin mi inci kefali...Sarhoş eden Edremit...
Gencömrümüzü ağartan soda mavisi...
Öyle bir yer vardı,sahi...Geldi geçti bizden...
Gelip geçtik sonsuz gölden...
TÜM YORUMLAR (2)