Ahrar idi lakabı Taşkent nisbeti onun
En parlak yıldızıydı Asya ile Doğu’nun
Bin dört yüz üçte doğdu, Taşkent’ti doğduğu yer
Nadir gördü Türkistan böyle nur yüzlü bir er
Babası Mahmut Şaşi devrinin en âlimi
Yolunda geçti ömrü yaparak din talimi
Tahsili ilim yaptı, sohbetle himmet kaptı
Allah’tan gayrisine o gönlünü kapattı
Taşkent, Semerkand, Herat, Horasan ve Buhara
O Hacegan yolunda manen erdi bahara
Ondan çok büyük işler, tecelli zuhur etti
Onun velayet nuru tüm dünyalara yetti.
Hep dua ister idi, kimi görse hal arar
Pek mütevazı idi, Ubeydulah-ı Ahrar
İlim, sohbet, ibadet ve Kuran tilaveti
Ruh bu şeylerden alır, alır asıl kuvveti
Her gördüğü Hızır’dı, her gecesi Kadir’di
Kalp gözüyle görmeye, her hali muktedirdi
On sekizincisiydi silsile-i Sadatın
Tasarruf sahibiydi cümle mukaddesatın
Yaptığı iyilikler dillere destan idi
Hizmet ve himmetiyle Hak yola mestan idi
Büyüğün dış haline bakanlar çok aldanır
Büyük zararlar görür, başka başka şey sanır
Sultana sözü geçer, nasihatler ederdi
O zulmün gölgesini mazlumdan defederdi
Zikir bir kazma gibi onunla gönüllerden
Temizlensin dikenler, zevk alına güllerden
Söz çok yüce bir şeydir, o yerinde olmalı
Dudaktan çıkınca söz, gönüllere dolmalı
O vefat ettiğinde yıl bin dört yüz doksan’dı
İstanbul’un fethi ki, o olmadan noksandı.
Km–110206
Hasan KocamanoğluKayıt Tarihi : 12.2.2007 15:50:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ubeydulah-ı Ahrar Hazretleri; Türkistan’ın büyük velilerinden ve Silsile-i Sadatın on sekizincidir. İsmi Ubeydulah Bin Mahmut bin Şihabüddin’dir. Babası Mahmut Şaşi devrinin en âlimlerinden veli bir zattı. Annesi Hazreti Ömer soyundandır. 1403 yılında Taşkent’te doğdu. Doğumundan itibaren üstün halleri görülen, annesi nifastan çıkıncaya kadar annesini emmedi. Yüzünde aşikâr bir nur parlar, onu görenler hayretten dolayı dua ederlerdi. Âlim ve veli bir zat olan dedesi vefat edeceği sırada onu istedi, doğrularak onu kucakladı ve öptü. “Ben o büyük bir zat olduğunda, tasarruf ve hizmetleri göremem. Ama bunun şanı âlemi tutacak, İslamiyet’e hizmet edecektir. Küçük yaştan itiabren Taşkent’te ilim tahsiline başlayan Ubeydulah-ı Ahrar Hazretleri, Semerkand, Buhara, Herat, Meveraünnehr’de ilim tahsil etti. Şah-ı Nakşibendî Bahaeddin Buhari Hazretlerinin ileri gelen talebeleriyle ve Seyyid Kasım Tebrizi Hz. ile görüşerek sohbetlerde bulundu. Yakup Çerhi Hazretlerinden iltifatlar gördü. Kerem ve lütuf sahibiydi. Talebelerinin ve sevenlerinin rahatını düşünür, mihnet ve meşakkati kendisi çekerdi. Zamanın sultanları üzerinde büyük tesirlere sahipti. Fatih Sultan Mehmet’in dua ve ricası üzerine İstanbul’un fethine iştirak etti. Ömrünü İslam dininin emir ve yasaklarını öğretmek, vaaz ve nasihatleriyle insanların kurtuluşu için çalışan Ubeydulah Ahrar Hazretleri 1490 yılında Semerkand’da vefat etti.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!