Tuzuna Sarıyorlar! ...

İki yürekli bir sevgiden arta kalan;
Tek yürek yangınısın..
Serden geçen gerinde kalandır
Ardından bakan gözlere yakışıyormuş yaş
Nerden bilebilirdim?
Ağlamaz demişlerdi ben cinsiyetine,inanmış-avunmuştum
Eşiğimden uzaklaştığında ayrılığın ayak sesleri
İçime akıttım avutulmuş bütün çiseleri..
İçimin sevdasıydın sen
Gittin
Şimdi yağmurusun içimin..
Islaklık süzüldüğü yanağa tuz eker sızlatır
Tuzu kuruduğunda kızartır yanağı
Yüzümün kızarıklığı sendendir
Mavisi çalınmış bir çocuk yüreğiyim
Göçük altında kalmış bir madenci cesedi
Kömüre çalan gözlerimde kızılın heybeti çanak çanak
Paslı bir siren çığlığıyım..
Paletleri saran sevcan misali bedenim
Faili meçhul fermanlarda infilak haliyim..
Yakılmış köyler misali
Zamansız bir göç anıyım
Senden yana yaralıyım
Senden yana kanamalı
Sapansız kalmış bir filistinliyim
Kurşuna dizilmiş osetyalı çocuk..
Örselenmiş yürek çığlığında
Sancım ıraklı abil’in dudaklarında
İllaki tank,illaki top,illaki bombalar gerekmezki;
Ecelsiz ölümler için
Ölüyorum, ecelsiz ölüyorum
Tuzuna sarıyorlar beni
Kefen diye sarıldığım sensin bilmezler
Tabutum sensin bilmezler
Gömüldüğüm sensin bilmezler
Toprağım sensin,kıyametim sen..
Bilmezler..
Kimliksiz bir katildir beni vuran sevdan