Hamurdan
Tuzlu hamurdan bir heykel yaptım
bana benziyor az
çirkin gudubet mahzun
bana benziyor az
oda'lardayım
sesler geliyor odalardan
anne çay et
canım şimdi
hemen
hemen yaparım
gidiyorsunuz yine
yine
tuzlu hamurdan bir büst yaptım
bana benziyor çok
üzgün
gözleri dalmış bir yerlere
mayalandım ya yine
kabarır birazdan yüreğim
ben bu kalan yolu
anılarla
nasıl yürüyeceğim
şimdi şuracıkta
Son bahar oldum
döküldü tüm yapraklarım
her şey bana benziyor biraz
ben her şeye benziyorum
suskun
üzgün
bir susuşa az
bu zaman ne laf anlamaz
dur diyorum durmuyor
gidiyor akıp
odalarda dolanıyorum
köşe bucak ses arıyorum
şimdi birini sevindirmeli
çocuk şu şeker gülüşünden bana da
verir misin az
kaybettim de kendi gülüşümü
bir de düşümü
başa dönmemi
dönüşümü
bekliyor orada karanlığın içinden biri
Yüksel Nimet Apel
30/Haziran/2014/Pazartesi/Bodrum
Hikayesi: kütüphanede yıllar yılı okunmayı bekleyen eski bir kitap gibiyim
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 30.6.2014 19:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin hikayesi: Kış aylarında zaman, zaman benim Ankara'ya gidişlerimde her evlat gibi benim evlatlarımın da beni mutlu ve sağlıklı görme arzuları, çabaları ve bu hususta gösterdikleri hassasiyetle zaten yufka olan yüreğim daha bir erir. Yaz aylarında ise bir, bir buçuk aylığına torunumla birlikte gelip yalnızlığımı paylaşan evimizi şenlendiren oğlumun Erzurum'lu baba annesinin sempatik deyimiyle, "anne çay et" demesi... Esprileriyle beni mutlu etmesi, ve onlar gidince odalarda seslerinin izini arayışım bu şiiri yazdırdı bana... Daha gelmeden gidecekleri günü düşünerek, sayılı gün çabuk geçer mantığıyla devamlı üzülecek bir şeyler aramak biz annelerin bir çoğumuzun kendimize yaptığımız işkenceden başka nedir ki? Doğal olan: yine gelirler; bu günümüze şükür deyip şükretmektir ki, vesveseyi terk edip dua ile ruhumuzu arındırmaktır. Güzellikleri görüp, güzel şeyler düşünmeye gayret etmekle hayatı kendimize zindan etmemektir. Bu vesileyle, oğluma, kızıma ve torunlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Var olsunlar, sağ olsunlar! Onları çok seviyorum, Allah'a emanet olsunlar diyorum.
![Yüksel Nimet Apel](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/06/30/tuzlu-hamurdan.jpg)
Bakın bana da neler ettirdi, bu yalnızlık.
KUM ADAM- KÜL MADAM
Herkes yapar kış ayazında “Kardan Adam”
Kar erir kuma gömülür adam
Okyanusun ıssız sahilinde
Yazın bayıltan çöl sıcağında
Islık çalarken dalgalar
Balıkların kemanları
Martıların şarkıları eşliğinde
Köpüklerden uzakta püfür püfür
Yosunlu kaygan zeminlere
Yapıverdim kızgın kumlardan
Yakışıklı bir“Kumdan Adam”
Bir de yapabilsem
Soğuyan küllerimden “Külden Madam”
Aşıklar tamam
Güneşin gülkurusu ışığında
Gizlesem kumdan kaleye
Hırçın dalgalar alır götürür onları
İlk tusunamide
Kül dayanamaz yele
Yel külü üfürür
Kum karışmadan küle
Gömme başını kuma
Olma kimseye kuma
Kırılmadan kumkuma İNCİ GERMENLİLER
SEVGİLİ Yüksel hanım, yine kaleminizden güzel ve değişik bir şiir okumanın hazzıyla, dizelere inci taneleri serptim, gönülden,sevgilerimle.
TÜM YORUMLAR (1)