TUZAK
öncesi yokmuş bu sayrının, sonrası da
iki ucu kör bir karanlık
her satırı boş ömrüm beni yalanıma bağışlasın
hep sona yürüdüm, kendi sonsuzluğuma
içimde taşralı, küllenmek bilmeyen bir heves
ufkumun sınırıydı acısına düştüğüm tuzak
bir kusur gibi taşıyıp durduğum yüzümde
beni susmaya çağırın, korkaklığımla yüzleşmeye
sıkıldım, arsız bir gölgeyi kendim bilmekten
son sözüm aşk üstüne olsun
belki bir derinlik edinir alnımı bıraktığım uçurum
güne alışmaktan amaç dünü unutmak olmalı
yoksa nasıl katlanırdım kararsız gelgitlere
vay ki! bana düşen de kabullenmek bu utancı
vazgeçtim şimdiden silsinler soyağacımdan adımı
zaten aşk bildiğin de ne avunmaktan başka
değil mi ki her ölüm vakti gelmeden taburcu!
¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬
Kayıt Tarihi : 28.5.2020 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)