Tuz ve ekmek,
Dünya yarım dönmüştü
Güneş yarım görünmüştü
Heybenin dibinde ekmek kırıntıları
Ve çıkında kalan bir parça tuz
Mutluluk hazinesi çocukluğum
Gece karanlık yıldızlar o kadar parlak
Yokluk o kadar karanlık yıldızlar o kadar varlık
Ekmek ve tuz
Tarladan eve dönüş, dünya dönerken
Eşek yolda yürürken, biz eşeğin üzerinde
O zamanki fotoğrafımız bir böceğin ta kendisi
Ay çıktığında gölgemiz, gölgemizdeki uzaylı halimiz
Bizi doğal kılan evrensel kılan, gerçek
Bir ateş, olacağız gece gündüz kalmayacak
Karanlık içimizde, yanacağız, bu bizim yüreğimiz
Vicdanımızda geçmişimiz, beynimiz kafamızda
Yıldızlar kafamızda biz iletişim kurdukça, bilişim
Ekmek ve tuz dağarcığım, heybenin dibindeki kadar ömrüm
Çıkındaki tuz kadar hazinem, anılarım, umudum
Yok, edemediğim yalnızlığım, varlığım
Sevdam yok olmuş, yokluk etmişim, aşkım vicdanımda
Bir güneş topu, gecesiz gündüzsüz yanar yüreğim
Kimseyi yakmak istemez
Sarhoş etmiyor artık hiçbir şey
İçmiyorum artık, o kadar içesim var ki
Büyüklerim ve küçüklerim
Büyüyen yok oldu, doğan bebek
Büyü bu işte, büyü, büyümek ve yok olmak
Varlık mı? Güldüm şimdi. Gül şimdi. Bugün şimdi.
Zamanı damıtmak ölümle, varlık ölümle
Olsun, bir avuç toprak olsun
Bir avuç toprak olmak için kürek kürek toprak üstümüze
Doğan ağlar üstümüze, gelecek ağlar
Sulanır geçmişimiz göz yaşımızla
Ben bugün doğdum ağlarım geçmişimin üzerine
Doğum günüm bugün bu şiirle, şair
Kayıt Tarihi : 22.1.2019 22:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!