kimse göremiyor senden başka tenimin altına saplanan izleri,
senin izlerin,
farkında olmadan bende bıraktığın izlerin,
uyku molalarımız olurdu sadece yarım saatlik
üşürdüm seni bırakırken gecenin saat üçünde
ama senin üşüdüğünü düşünüp içimi üşüttüğü kadar değil.
beynimde bu anılar her an deprem öncesi uğultu..
sanki öleceğim yakın bir zamanda...
istediğimiz gibi bitmedi hayat
erirken bedenim toprakta
ellerin ellerimde olsun isterdim kemikleşirken..
boğuyorum,her yeni gün seni
yaşanan birbirinden nemli hatıra fotoğrafını
boğabiliyor muyum sence
yoksa onlar mı boğuyor beni
her oksijen,bayram havasında sızmaya çalışırken ciğerlerime..
boğuluyorum ve yineliyorum seni.
kurtarmaya çalışırken bu savunmasız bedenimi..
yenı bir hıkaye yazıyorum
oynuyorum,senin yerine birini yazıyorum
olmuyor bu hikaye tamamlanmıyor..
tuz tadındaydı yazılan,yaşanan ve düşen yerlere..
bildik zararını ama onsuz yapamadık,
haz damaklarımıza yapıştırırken hayatın tüm ekşiliğini
vazgeçemedik...
acıdık
acıttık
izlerine bir figüran iliştirip devam ettik mikroplu yolumuza..
ağladık
ağlattık
ve yok olduk yine
tuz tadında....
Kayıt Tarihi : 23.12.2009 12:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gökhan Durgut](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/12/23/tuz-tadinda-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!