Tuval gökyüzü, fırçaysa sesler
Gözler yüzümde asılı mumya
Madem, ressamı benim gecenin
Madem, oyun düşleyen camdan gemiler
Damarlarımda arya
Yeşilden eller giyinip
Kora daldırıyorum fırçayı
Tebessüm çiziyorum acıya
Kayıt Tarihi : 25.10.2004 17:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aynur Uluç](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/10/25/tuvalden-yansiyan.jpg)
''Şiir tutkun bir düzen hazırlar.Güneşten erkekler ve kadınlar alanlarda,güneşsel şarkıyı, saydamlıklar pınarını söyler.Erkekler güçlerinden,kadınlar köleliklerinden özgür olacaklar ve karanlık uzaya çizgiler çizecekler yatışmaz sevgilerden.
Altın sarısı çalkantı sarar beni:Bende olan hiç bir şey benim ağzımla konuşmamalı.''
Octavio Paz da zaten bu sözcükleri Sait Maden çevirisine teslim etmişti
Düşüncelerimi sıralamadan önce bu ifadenin beni ne kadar etkilediğini ve şairle değil kendimle bir söyleşiye daldığımı belirtmek isterim ki,
şiiri ve şairi unutturup nerelere sürüklediği anlaşılsın.
Üzerimdeki gücü duyulsun.
Mumya,
yani insanoğlunun ölüme isyanının
sonsuz bir yokoluşu asla kabullenmeyişin
kesinliği başka hiçbir şeyle kıyaslanamayacak bu acımasız gerçeği tüm soğukluğuyla görmenin
ve fakat ısrarla yola devam etme çabasının
yarattığı en etkileyici
en çarpıcı
en açıklayıcı
tavır.
Mumya insanın bizzat kendini bir esere çevirmesidir.
Ölümü yeneceği, ölümü aşacağı umulan bir esere.
Uluç, böyle bir esere dönüştürüyor işte gözlerini.
Sonra gökyüzüne çeviriyor bu yeni bakışları.
Gökyüzüne işte bu eserle bakıyor artık.
Gökyüzü,
fakat ah kim bilir neresidir şimdi orası.
Ölüm mü, hayat mı, evren mi, sonsuzluk mu,
tam bu kadar büyümüş sevdalar mı,
tam bu kadar büyümüş düş kırıklıkları mı
Ne önemi var.
Bu her neyse bir tuvale çeviriyor onu.
Ölümden aşkın bir hayat çiziyor.
Sevgili Uluç
Çok ama çok derinden bir alkış tutuyorum sana.
Saygılarımla
Aynur Özbek Uluç
TÜM YORUMLAR (11)