Tuvaldeki Kadın Şiiri - Aynur Uluç

Aynur Uluç
498

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Tuvaldeki Kadın

Paslı sularla oynaşıyorum. Balıklar geçiyor derelerimden. Parmaklarım sızıyor, ferim yanıyor. Tel tel tarıyorum gözyaşlarımı, kabuk bağlamış yaraları kopartıyorum. Kopartıyorum yanık bağlamış naralarımı.

Ellerimi sarhoş bir balıkçıya veriyorum. Yırtık mavnasına yamalıyor boyun derimi. Gözlerimi al diyorum, nefesimi al... Al ne varsa mercanlarımı. Al ne varsa, kırmızı, sakin.

Kırmızı, sakin kopartıyor tırnaklarımı. Yüzünü çiziyor gözbebeklerim. Avuçlarım terliyor; cinayet zor iş... Nasıl da muzip gülüyor façalarım. Nasıl da kederli.

Döngü bitti, diyorum; Gitti küçük kız; saçları mavi… Şiirlerini yaktı giderken. Sezgilerini yaktı; tütsülediği ezgilerini…

Bir kadın geliyor sunağıma; her tüyü nar tanesi, gözlerinde Nil. Allı güllü giysilerini soyunuyor durmadan. Durmadan soyunuyor. Çırılçıplak kalana dek soyunuyor kadın. Çıplak kadın; saçları mavi…

Peruk elleri uzanıyor tuvale. Tutuyorum, çekiyorum içeri. Döne döne geziyor. Memeleri süt akıtıyor. Bal akıtıyor kadınlığı. Kadınlığa kan akıtıyor. Ballı kan akıtıyor tuvalime.

Döne döne geziyor kadın. Söne söne geziyor tuvalimi.

Martılara baktı son kez. Yağmura baktı. Çakıl taşlarına… Sönmüş şarkılara baktı, diyorum. Duruyor bir an, bana bakıyor.

Tuvalde döndükçe nar tanesi tüylerini döküyor kırmızı kırmızı. Sarılar akıyor papatya göbeğinden, ağzını sürttükçe. Kolları deniz; kucaklıyor tuvali. Bademinde ışıklar yüzüyor. Tınısında sünen lavlar sarıyor etrafını.

Çözüldü gökkuşağı. Çözüldü yüzyılları saklayan gizemin soruları, diyor, usulca açılırken mahmur göz kapakları.

O anda görüyorum. Kirpiklerinde bıçak tutuyor kadın; bahar rengi, su rengi. Bıçak, tuvali kesiyor yer yer. Saçlarını kesiyor kadın… Yol yordam bilen ellerine takıyor. Tuvalden saçlarına kaynaşıyor dokusu. Düğümleniyor.

Çizmekti boydan boya, dışına çıkmaktı anahtar, ki boğazındaki düğümü çözdü, diyor bir ses.

Son gayretiyle resminin üzerinden atıyor gövdesini. Kendisini atıyor çerçeveden.

Boyandı yer gök. Bir kız doğurdu son nefesinden. Saçları... saçsız, diyorum, kayıp nefeste.

Kışlar geçiyor, yazlar geçiyor birbirinin peşinde. Kuruyor resim, kuruyor kadın. Kupkuru oluyor ıslak vadileri.

Yerde yatan bir tuval ve kemik peksimeti yanyana, yana yana yılları bekliyorlar. Yolları bekliyorlar kör bir üçgen içinde. Yolcunun birisi görene dek bedenlerini, göz süzüyorlar her yeni ayak sesine.

Karaltının düşünde mücevher bulmuş gibi ansızın açılıyor yolcunun şaşakalmış gözleri; bir tuvale bakıyor, bir kemiklere… Kuru kemiği ne yapsın, sadece tuvali alıyor yanına. Ancak yol uzun, tuzlar kederli. Zamanın pergeline takılmış ayak sesi dahi yok.

Yolda, derin sessizliği tek şey bozuyor:

Tuvalde atan nabzın süt sesi.

Aynur Uluç
Lacivert / 2010 -Sayı 36

Aynur Uluç
Kayıt Tarihi : 20.3.2009 22:57:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Benden önceki okuyucu film izler gibi okudum demiş..

    Şiirin, sinematografik bir akışa sahip olduğu , şiirin doğrularından birisi..

    Şiirin diğer doğrusu ise bir tuvale yani bir tabloya gizlenen zamanların damıtılması..

    Yani aslında her resim aynı zamanda içinde gelen ve giden zamandan parçalar olan bir filmdir ..

    Çıkarımı bile yapılabilir şiirin kurgusuna bakılınca.

    Tuvaldeki resmin ressamı ve resmedileni arasında gidip gelen bir şair kurgusu da dikkat çekici.

    Şiir ana ve yan temalar yönünden de tıpkı yaşamın kendisine benziyor

    Ardışıl ve sıçrayan bir algılama yapısı var şiirin.Algıların daldan dala konuşu ve algılananların arkasına nice anlamların sıkıştığı hayreti içinde akıyor şiir.

    Tuvalde atan nabzın süt sesi.

    Dizesiyle ''Tuvaldeki resmin'' en çarpıcı ve cezbedici ayrıntısı sizin peşinizden geliyor bitmeyen bir final olarak..

    Tebrikler..

    Cevap Yaz
  • Meral Demir
    Meral Demir

    film izler yada kitap okur gibi hissettim, finalin nasıl biteceğini merakla :)...gerilim filmiydi başlarda çogu karelere bakamadım... şiddet...sonra daha sıcak bi hal almaya başladı :) ara ara hissettirerek şiddeti..şiddet belki tam açıklaması değil hissettiklerimin ama hani insanın kaldıramayacağı içinin almadığı haller vardır ya.. öyle bişey işte..neyse sen anladın onu..:) bütünsel olarak tebrik ediyorum cancağızımmm...sevigilerimle..

    Cevap Yaz
  • Temel Kurt
    Temel Kurt


    tuvalde atan nabzın süt sesiyle gümbürdüyor yüreğim.

    'upuzak bir kıyı var ötede. atlıların toynaklarıyla henüz ezilmemiş...'

    Cevap Yaz
  • Mevlüt Yanar
    Mevlüt Yanar

    Okudum ve bazı mısralarda ürperdim.Şiirlerde kan kelimesini
    içim kaldırmıyor bir türlü. Çok güzel mısraları kan bürüyememiş iyi ki.Teşekkürler.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Aynur Uluç