Tutuşur Dilim Şiiri - Çetin Erdoğdu

Çetin Erdoğdu
55

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Tutuşur Dilim

Hüseyin Erdoğdu'nun anısına

mevsim kış
gecelerimizde zemheriydi Sarıkamış
kum gibi dağılırdı patatesler
tandırın narında
ebemin dilinde
buz kesmiş öyküydü
ölüm…
Allah-u Ekber dağlarında

halılar nakış, nakış işlenirdi bizim konuklukta
kaç kirkit inerdi bilinmez
genç kızların yüreğine
seninle açlığımız
sofrada anamın elinde emek
içtiklerimiz
halı tezgahının ardında
dudaklarımızda acı tütündü
tatlı gülüşler olurdu sonra
acı dumanımız
zulamızda
Ali amcamdan sakladıklarımız

devrimi sevdik
yirmilik delikanlı olmaya
yüz tutmuşken yaşımız
kız sevmeyi unutmuştuk
dünyayı değiştirmek gibi
ağır bir yükün altında ezilmedik
onurluyduk...
umutla geleceğe
çocuklar büyüttük
deniz gibi engin
ekim gibi devrim
sır gibi saklıydı
içimizde İbrahim

umutla yarınlara
çocuklar büyüttük
elimizde kitaplar
dilimizden dökülürken
devrim türküleri
mevsim kıştı

sen uzaklara gittiğinde
mani olurdu
'ayrılık...'
Kibar bibimin dilinde

'Uzun çubuk uzadim
Uzun yollar gözedim
Eşin yok yerenin yok
Seni kime benzedim'

ve sıra türkülerinde yüzümüzde
utangaç gülüşler olurdu ezgiler
gecenin kasvetini alarak içine

gecelerden…
ne geceki
yanar yüreğim
yanar ki...
umudu cemse de yatan
karlı ayaz sokağında
tuttuğumuz umut
avuçlarımızda eridi

mevsim kıştı
ocak ayının rakamları
filiz verirken takvim yapraklarında
seksen yılının karakışında
kızıl bir gül gibi düştün
karın beyazlığına
ve seni toprak
beni demir parmak dört duvar
aldı bağrına...

halılarda nakış
soframızda aşımız
artık olmayacak seninle zulamızda
acı tütün dumanımız.
söküp aldılar
ellerinden genç kızların
halılarda gülleri nakış nakış
söküp aldılar ayak izlerin
gözü yaşlı binlerce bakış

seni tanıdı
Yağbasan köyü, Sarıkamış
seni tanıdı karakış
karlı okul yolları
ardından gelen
küf yeşili dağları
seni tanıdı
Sırbasan köyü
ve karlı tren yolları
ve sır gibi aldı aramızdan seni
anlamını yitirmiş boğmaca mı?
tifo mu?
hala anlayamam
senin sır dolu gidişini
ve bir seksenlik bir yiğidi
nasıl yediğini

ve soğukmuş karakışta ölümün
soğukmuş ezgisi

'Ölür isem örtmeye siz yüzü mi
Hesiretim vardır yummam gözü mi
Kabirime bir pencere koysunlar
Anam gelir ise görem yüzüni.'

ve penceresinden yaşamın
kanatsız kuşlar uçtu
sonsuzluğa soluksuz...
ve seni
Sarıkamış’ı
içimdeki karakışı
uzun uzun görestim
biliyor musun
suretindeki isyansız gülüşü

ve tutuşurdu dilim
değdiğinde dudaklarıma adın
yangın olurdu Sarıkamış
her karakışta
yüreğimde adım…
adım...
‘tarihsiz ve tarifsiz’

Çetin Erdoğdu
Kayıt Tarihi : 24.2.2006 12:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ejderin Kızı Dilek Ejder
    Ejderin Kızı Dilek Ejder

    İçinde bir başlangıç ve acı bir sonu anlatan şiir;Okur kendini hem bir öyküyü okur gibi, hemde bir filim izlerken bulur ama öykünün artasında değil, son noktasında ve son solukta. Son noktada kendine gelir, derin ve acı bir soluk alır şiirin içindeki acıyla.

    Sevgili kardeşim içinde umutlara dair her türlü duyguyu barındıran fakat acı bir sonla bu güzel şiirinizi hayata geçirdiğiniz için sizi kutlar başarılarınızın devamını dilerim.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Çetin Erdoğdu