Ey fâni sevgili!
Hangi vakit seni görmüşsem eğer,
Bağlamamda sanki teller tutuşur;
Bülbül ben idim gül ise sen meğer,
Gönlüm şakır durur diller tutuşur..
Mecâz kadehteki Aşktan şarabım,
Tek yudumunu da içsem harabım,
Dünya sahrasında sensin serâbım,
Mecnûn gibi düşsem çöller tutuşur..
Seslendim şahsında O Bâki Yâr'a,
Sâyende dönüştüm baksana nâra,
Yalancık da olsa hayâlin sara,
Boşluğa uzanan kollar tutuşur..
Konuşamaz Aşka gelince bilim,
Söyle nasıl desin şu âciz dilim?
Kitapta yazar mı, gönülde ilim?
Bu sırrı verirsem kullar tutuşur..
Gider ayak kime verirsek zahmet?
Allah onlara çok eylesin rahmet,
Hoş gelmişsin derse Ali'yle Ahmet,
Bedenimi taşır sallar tutuşur..
Cesedi toprağa dikerler bir gün,
Saklanır mahşere geçen her dün,
Aşkla yaşayana ölümdür düğün,
Aşksız yaşamışsan yıllar tutuşur..
Düşün biraz niye kurulu pazar?
Kefenden gayrıyı almıyor mezâr,
Kabrim Aşkla yansa açar lâlezar,
Adem ölür amma küller tutuşur...
Kayıt Tarihi : 22.1.2017 11:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!