Sessizliği ağırlıyorum seslerin ruhuna üflediğim bir dilek ile şah damarıma atıfta bulunan bir şiiri gözetliyorum.
Aşkın rabıtası bilinmezlik ve goncası mevsimin şafağa yakın duran hezeyan.
Mavinin dürttüğü bir rengim azami farkındalığın üst belleğinde aksıran bir kimsesizlik yine şahit düşmüşken göğü; yine şerh koymuşken yüreğine yerkürenin.
Susan sesim firar ediyorum.
Susadığım kadar suskunun ihtişamına hayranım.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta