Bir Dedem vardı benim en kıralı dedelerin;
En iyi yaptığı iş sigara içmekti Cabbar Dede'min,
Burma burma bıyıkları, sarım sarım sararmış,
Parmak uçları da tütünle bir güzel kınalanmış.
Günde belki seksen belki yüzlerce kere,
Önce balgamı söker genizini temizler,
Sonra görev gibi, bir güzel söverdi bizim tekel'e...
Arabacıydı Dedem yük taşırdı sadece,
Kendi yükünü kendisi çekemeyenlere.
Kışları üşümezdi sanki hiç benim dedem,
Haki asker paltosunu atının sırtına serer,
-Palto sanki atına ölçülüp de dikilmiş-
Kendi atlet - yelek kalırdı zemheri de ceketsiz.
Bir akranı vardı -adı Ali Emmi - dedemin,
Sırtını güneşe verip saatlerce yeri eşeler,
Gelip geçenlerden selam verdi mi biri;
Başka birşey demez, anlatırdı sadece dedemi:
'Ne yanlış yapıp kimse kalbini kırmasın Cabbar'ın,
Ne de adamdan saymayıp, sakın damarına basmasın!
Cabbar büyük adam, siz bilmezsiniz Cabbar'ı
O tıpkı Yunan'a dağları daracık eden,
Ege'nin sanki Mehemmed Cabbar'ı...'
Dedem iş buldukça sırtında ağır yük çeker,
Ve günde belki seksen, belki yüzlerce kere,
Önce kötü kötü öksürür, genizini temizler,
Sonra görev gibi, bir güzel söverdi bizim tekel'e...
10/04/2008, Mersin
Yalçın ÖnerKayıt Tarihi : 15.4.2008 13:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ve günde belki seksen belki yüz kere,
Önce genizini temizler kötü kötü öksürür,
Sonra görev gibi bir güzel söverdi tekel'e.
Ataya sayğı,kalemine yüreğine sağlık tebrikler tam puan asıldı panonuza
TÜM YORUMLAR (1)