Ben sana söylemiştim demeyeceğim
“ Ben sana mecburum “ demişti 
Atilla İlhan
Ben sana tutukluyum
Her gün tahliyesini bekler mahkum
Çentik, çentik attım günleri
Dikine çizgileri bağladım yatay
Her yedi bir hafta
Her eli yedi yıl oldu
Af çıktı mahkumlara
Hırsızı, arsızı, kader kurbanları
Siyasiler bir, bir gitti
Benim sana tutukluluğum bitmedi
Hükümlüler gün 
Tutuklular duruşma sayar
Benim günüm yılım belli değil
Ben sana tutukluyum
Her geçen gün bir çentik yüreğime
Kanıyor yüreğim
Sevda pınarı yerine
Şakaklarımda uçmaya başladı ak güvercinler
Anlımda yol, yol oldu kırışıklar
Kar buran kapatsa da yolları
Bak gözlerimde hala duruyor
İlk gün ışıltıları
Çokça buğulansa da gözlerim
Gizlerim gözyaşımı
Dudağımın kenarında yarım gülücükler
Ben sana tutukluyum
Yetmiyor artık 
Uzaktan uzağa öpücükler
Mühebetmi idamı bilmem
Cezam ağır
Voltada kimse kesmiyor yolumu
Kulağı kesikler bile uzak saygılı
Ben sana tutukluyum
Gençliğim mahpusluğunda kurudu
Ben sana sevdalı
Ben sana tutuklu..
07/02/2011 - Kadıköy
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta