Tutuk Kalem Devrik Hâl Şiiri - Recep Akb ...

Recep Akbıyık
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Tutuk Kalem Devrik Hâl

Her evrimim,her tutuk kalemim,
Umut ve umutsuzluğun savaşıdır.

Sekizim'de yazdığım mısralarım,
On beşimde'ki beyitlerim.

Eyyy benim bahtsız kalemim,
Sabi iken durmayan keskin kalemim.

Yâr'enin arzu'sundan yazmayan kalemim,
Eyy benim dillerde devrik olan kalemim.

Züleyha'nın kalemin'de bir hiç kalbim,
Züleyha'nin kalemin'de devrik tümcelerim.
Ey benim aşkından mürekkebini kurutan kalbim...

Kim nerden bilebilir'ki tutukluk sebeblerini,
Kim nerden bilecek devrik nedenleri.

Ey benim altın kafeslere koyduğum hayalim...

Ey benim altın kafeslerden çıkardığım kalemim...

Seni nasıl'da öksüz,devrik, tutuk hallere büründürdüler...

Eyy benim yitik,yıkık,devrik kalemim,
Ey benim alay konusu olan yüreğim.

Hangi us sahibinin kalemi savaşır seninle,
Hangi yüreğin kalemi yenebilir yüreğimi.

Baba yarasıdır, devrik cümlelerim,
Baba tokatı'dir devrik hallerim.

Yâr'ene kavuşamamaktır deli hallerim,
Anlaşılamamaktır aklımı kaybedişlerim.

Çaresiz yazdığım tümce'dir devrik hallerim,
Yâr'ene çaresizliğin adı'dır benim devriğim.

Çıkı verdi suhuflar karşıma,
Daha veled iken oturdum rahlenin başına.

Okuyorum okuyorum gülüyorum,
Nağmeler 4'ümde giriyor kalbime.

Hoşuma gidiyor seviyorum aşık oluyorum,
Zaman'da yolculuk ediyorum.

Bin içinde bir tanesi diyor Atar siması,
Sevdiği için güzeldir, çehresi lisanı.

Daha sabi'yim başında'yim rahlenin,
Alçak uçmak, kötülemek nedir bilmeyenim.

Analar akranlari kaydırır park'larda,
Benim ellerim kalem,kaligrafi tutar suhuf'la

Daha sabi'yim murekkebim kaligrafim,
Estetiklik uğur'una ucunu kırdım kalemin.

Düz gitmeyi,giderek kıvırmayı öğrendim,
İstedim çok istedim hep istedim.

Nağmeler ile Gizem dolu bir düzen,
Çok istedim olur zannettim çaresiz kaldım.

Hat'tı doğru nakış etmek için,
Kalemi düz sürerek kıvırmayı öğrendim,

Elif'e dokundum, sad'da zorlandim,
Ayn zordu hemen anladım.

Çiftlik kampına gittim geldim,
Bir besmele ile binler içinden bir'e geldim.

Çiftliğin huzur alanında baba'mi aradım,
Çiftliğin huzur alaninda babasiz kaldım.

Muvaffakkiyyetimi paylaşamadim,
Talebe traş takke tesbih tamam idim.

Duydum'ki toprak altından umut arar,
En büyük umudunu umutsuz kılar.

Çiftliğin huzur alanıdır muvaffak olmak,
Çiftliğin huzur alanında yakub'suz kalmak.

Yusuf'u yalnızlığa alıştırmak,
Yakub'un cehaletidir benim kalemim'de.

Sabi yaş'ta binden gelen birincilik,
Yakub'un hiç bir şey'e şahit kalmayışıdir

Sevgisiz bırakmak yakub'un suç'dur,
Heyecan'dan takkesini kemirir Yusuf.

Kalabalık bir meclis irfan sahibi kimseler,
Kurulmuş sıra sıra masalar mikrofonlar.

Oku diyor irfan sahibi,
Derin nefesler tutuyorum.

Bir gerçek var orta"da,
Daha kurra bile değilim.

Kurra'lar ile yarışıyorum,
Göğüsler kabartıyorum.

Binler var karşımda,
Binlerin içinde bakan bir çift göz.

Atar'ın gözleri gururla gözlerime bakıyor,
Gülüyor ve göğsü kabarıyor tebrikler alıyor.

İrfan sahipleri Atar'i tebriklere boğuyor,
Atar'ın mutluluğu kalbimi coşturuyor.

Bir an dalıyorum bakınıyorum meydanlara
Nefesimin yeri olmadığı ev'in, direği yok...

Yok hiç olmadı. Sevgisiz kimsesiz bıraktı,
Bilemedi Yusuf'un kalbini derin yarayı.

Zaman geldi geçti gitti,
Yusuf silah üstüne yemin etmeye gitti.

Muhammedin ordusu Davraz'da yeri inletti.
Yusuf müptelası olduğu bayrağa yemin etti

Yusuf'un Gözleri yine meydanlarda kaldı,
On binlerin arasında yakub'suz kaldı.

Yakub'un ağlaması araması gerekir iken,
Meydanlarda arayan ve ağlayan Yusuf oldu

Yakub'un ihmalleri yalnızlığı doğur'du,
Yusuf her zaman yüreği ile Yusuf oldu.

Büyük bekleyişin ardından gelen ağlayış'ki,
Durmayan aciklanmayan göz pınarları.

Kan çanağına döner gözler,
Kurur göz pınarları,için için devam eder.

Yakub'u anlamayan yazılanı anlar'mi hiç,
Yakub'u anlamayan içimdeki güc'ü...

Yakub'un kuyu'ya attığı Yusuf'u
Mevki sahipleri'de kuyu'ya attı.

Yusuf'u sabi iken Dünya'si atmış kuyu'ya,
30'unda mısır azizi atsa ne fayda.

Ahh eski zamanlar eski yaşlar eski umutlar
Ahh ümitleri umutları söndürenler.

Ahh olsun büyü ve bozgunculara,
Yapana yaptıranlara lanet olsun.

Kalemimi çevirdim yine ma'kablime,
Çıkamıyorum geçmişimin içinden.

Yine oturdum sedef'li rahleme,
Yine okumaya başladım aşk ile.

Midilli geldi çıktı karşıma,
Gözleri parladı gözlerime.

Hayret birşeysin dedi,
Hayretler içinde bırakırsın dedi.

Cocuk'tum Sarıyer'in tepesinde,
Ankebut'u okudun yüzüme.

Yine bin içinde bir olmadan çok önce,
Bin içinde bir beni seçtin okudun yüzüme.

Ama en sonunda basitlige ulaştım,
Daha sabi'yim akranlarım parklarda kayıyor

Benim kalemimden çıkan hat,
Benim kalbimi mutmain ediyor.

Bir hikaye dinledim,
Vav'ın servet olduğunu öğrendim.

Vav heyecanı vurdu beni,
Ucunu kırdım kalemin.

Taşırdım kıvrımlara mürekkebi,
Denedim denedim yeniden öğrendim.

Türünün son örneğisin dedi sıddıklar,
Birer birer tırmanmayı sevmez'di bacaklar.

Uçarım koşarım daha bebeğim çocuğum,
Bir fırtına gibiyim yerinde duramayanim.

Teeccut zamanı hastalandım,
Gözümü özey ile açtım.

Zamanın son anına gittim hızlıca,
Büyük derya'larin tam ortasında.

Kuşlar bana birşeyler fısıldadi,
Atlantik özey'in dostuna mezar oldu.

Mert idi Seyyit idi,
Namusu ile irtihal etti.

Akıttım yaşlarımı derin derya'lara,
Öğretileni unuttuğumu haykırdım derya'lara

Gelemedim son yolculuğuna,
Öğrettiğini yolladım derya'lardan ruhuna..

Sahi herşey güzel'de, annem nere'de.
Anne diyorum.yoksunuz, kimse yok.

Sabi'nin yanında olmamalar anlaşılır,
Uzun zamanlara yaymak anlaşılmaz.

Ama çocuğum işte, daha'sı bebeğim ben,
Ne bileyim o yaş'ta sevgi'nin önemini.

Sabi'nin sevgisiz kalması,
Sabi'nin bagdinde yanlizliga demir atması.

Sevin bebekleri çocukları,
Tanımasanızda sevin onları.

Bağdi zaman'da demir atmamanın yolu,
Kab'li zaman'da sevmektir çocuğu.

Eyy sevgiye aç kalbim sen beni affet,
Ey rabbim sen yakub'u affet.

Eyy kuruyan kalbim üzülme,
Öyle bir kuru'ki sakın yeşerme gevşeme.

Bir tan yelin'de ezan nağmeleri yükselir,
Recep ayın'da,dünya'ya Recep gelir.

Recep ayın'da hane'ye nefesi düşer,
Bolluk ve bereket pınar olur akar.

Bebeğin nefesi haneden gider,
Bolluk bereket,yerini cehalete bırakır.

Kalbim mutmain'dir, dönüş yoktur,
Rahelin kardeşleri herşeye şahittir.

Recep Akbıyık
Kayıt Tarihi : 20.5.2022 04:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Recep Akbıyık