Tutsak Martı Şiiri - Ömer Yücekaya 2

Ömer Yücekaya 2
48

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Tutsak Martı

ikide bir senden sonrasını sorma bana
bunu yaz bir kenara
senden sonrası olmadı, olmayacak da…

senden sonra sıfırı tükettim
son kuruşuna kadar harcadım kendimi
benden geriye bir ben kalmadı
geldiğin de yerim de yeller esiyorsa
sakın şaşırma…

pek yüz vermesem de yaşlılığa
biraz çöktüğüm doğrudur
ki gittiğin günün gecesin de fark ettim
beyaza bürünmüş saçlarımı ve
yüzüm de bıçak yarası gibi sırıtan derin çizgileri

belki ben aynı bendim de
baktığım aynalar bozuktu
fakat…
asla şivesi bozulmadı sevdamın
aylar bitti, yıllar bitti, ömür bitti de
bir gün bile bitmedi sana olan
çok desibelli özlemim

denizin en dalgalı hali senin lepiska saçlarındı
en durgun hali ise kız oğlan kız yüzün
bu yüzden dönüp bakmadım bile devrin afet-i devranlarına
en kallavi fırtınada bile
başka bir limana sığınmadım

denize uzaktı şehrim
bana tuzak…
bu yüzden ben bir denizi birde seni çok sevdim

ve bir gece…
senin tuzlu sularında çırpındığım bir gece…
tırnaklı ve tırnaksız tüm mahlukata vasiyet edip
sana kavuşmadan ölürsem eğer
“cesedim deniz kokulu bir diyara gömülsün” diye
Kirâmen Kâtibîn’e zabıt tutturdum

şimdi bozkır sıcağıyla kavrulan bu metruk şehir de
gözlerimi ufka serdim
kıyıda balıkçı babalarını bekleyen hasret kokulu çocuklar gibi
seni bekliyorum

ister gel…
ister gelme…

her hâlükârda beklerim seni
başka bir sevdanın gölgesine sığınmam
iki elim kan da olsa bile
başka bir aşkın limanında konaklamam

sana tutsak bir martıyım ben
uçmak istesem de başka bir denize uçamam

Ömer Yücekaya 2
Kayıt Tarihi : 20.8.2025 14:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!