Tutsak aşk Şiiri - Serdar Yusuf

Serdar Yusuf
118

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Tutsak aşk

Tutsak Aşk

Güneş batarken
kahvenin sarımsı kokusu başucumda tüter,
nabzım sessizce adını mırıldanır,
her titremesi seni çağırır.

Bir yudum aldım tadından,
açtım bir müzik,
tarihin derinliklerinden süzülen
ezilmiş duyguların dilinden.
Sesler,
kulaklarımda kaybolana kadar aktı,
gözlerimde senin gölgen,
kalbimde gizlenen yangın.

O bakışlar…
Her renkten fırtınalar saklı,
ufkumda kaybolan rüzgâr gibi vahşi,
ama büyüleyici.
Kuşlar bile,
senin esrarına kapılıp
ahenkli dalgaların üstünde süzüldü.

Bir simitten düşen birkaç susam tanesi
küçük umutlara tutunur ya—
benim bütün umudum
gözlerinde büyüyordu.

Sonsuzluk nedir ki?
İnsan baktıkça anlar.
O bakışlar da öyleydi:
Derin, dipsiz,
ve gidişin bile
ölümsüz bir bitimsizlikti.

Bir yudum daha aldım,
karşımda maskelerden ibaret yüzler belirdi,
sevimsiz, çirkin, solgun…
Ruhum karanlığa düşecek sandı.
Ama senin bir tebessümün
her şeyi sildi,
dünyayı yeniden yarattı.

Kalemimden dökülen her söz
ateşin gölgesinde
yüreğimden sana düşer.
Tutsak bir sevinç gibi,
her adımda ileriye fırlayan düşlerimle
sana bağlandım.

Ve ben…
her defasında yine sende kaldım.

Kahvem soğudu,
müzik sustu,
gece bin defa üzerime çökmüş olsa da…

Gözlerin!
Ah o gözlerin—
yarı baygın bir düşün kıyısında
ebediyeti fısıldayan
en kutsal yıldızlardır.

Serdar Yusuf
Kayıt Tarihi : 20.9.2025 20:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!