-Nisan tasına dolduruyorum
Mevlevilerden arda kalan
yağmurları-
yorgun saat tıkırtısı
geceye indiğinde
aminsiz dualar okuyormuşum
dışarıda
peltek rüzgârlar yankılandığında
kâbuslarla yırtılacakmış yüzüm
kadife yüzlü yaramaz çocuklar
tapınaksız kuşlar boğduğunda
dile gelemeyecekmişim...
Âşık Harâmi hikâyesi okunduğunda
bütün yalnızlıklardan kovulacakmışım
duydunuz mu?
düşler ikliminde fal bakıyorum
kirli ellerimle
yontusuz taşlara
okuyamayacağım şiirler yazıyorum
muzdarip kafiyelerde
ve nicedir yalnızım
beynimin sokaklarında
o yüzden puntosu düşük
şiirler biriktiriyorum
karalama kâğıtlarımda...
Kayıt Tarihi : 5.1.2008 00:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!