alırsın ya ellerimi avuçlarına
kıpırdadıkça parmaklarım ateşle oynar küle batar
tutuşur gece en siyah yerinden rengim kırmızıya çalar
dağlanır yabanıl bir hasret çöl kumlarını avuçlamışcasına
kâbuslardan inerim yanık kokularıyla aşkın buğusuna
parmakların yaz gibi ince esmer yürür omuzlarımda
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan