Keskin çığlıklarla martılar
Dün gece yüzümü yırttılar
Her şeyin düne dönük yüzü var
Çıkar elimdeki kelepçeyi
Bir dünya karınca
Adam yiyor…
Tekmeler konuşur yürekten önce
Kapılarda nöbetçidir tutunamayanlar
Çok uzun yolum var
Uykusuzum...
Yayla kokusunu gönderdi annem bana
Yaza kadar çiçeklenirim
Unutma
Yazgı dediğin şey
Bir gecelik fahişe…
Taşlaşmadan şehirli olunmuyor ciğerim
Merhametin ezik bir yüzü var
Babamın devrildiği günlerden geçtim
Yıkıldı koca çamlar
Bir parmak darbesiyle
Her şeyin geleceğe dönük yüzü de var
Korkarsın çevirmeye
Ağız dolusu türküye hazırlanırken
Demlenmiş bir küfür fırlıyor ağzından
Akım derken
Ayağında bir yırtık çarık
Yürü
Yürüyebilirsen…
Herkesin babasından kalma bir özlü sözü var
Kırkından sonra
Elinde kalıyor özü çıkarılmış söz…
Artık tek ayak üstünde durmak yok kapı arkalarında
Haydi
Gözlerime bakarak bağır itliğimi
Nasılsa sadakatin onurunu kıramadım henüz ben
Merhametin gözünü oyuyorlar…
Kayıt Tarihi : 28.9.2008 13:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!