Gecenin en sevda yarısında
Deniz kızının düşüyle
Sarsıldı bedenim
Umut denizlerinde
Sevda avcısı gibiydim,
Kalktım bir sigara yaktım
Ayrancıdan kızılaya
Şöyle bir salındım
Her taraf aşk meşk konuyordu
Dillerde bilinmez bir
Yitik sevda şarkıları
Elele gençler gördüm
Yan yana koyun koyuna
Ve dudak dudağa
Ama
Alabildiğine yalnız
Alabildiğine ruhsuz
Konur sokakta
İnsanlar yürüyordu yanı başımda
Bir şehrin katledilişine mi?
Tanıklık ediyordum
Yoksa yitirilen her şeyin
Tutanakçısı mıydı? Yüreğim bilinmez
Dilimde bir çok acı hatırayla
Uzandığı zaman ellerim boşluğa
Sımsıcak bir türkü esip geçiyor
Dersimin dağlarından
Ilgaza
Bahara duruyor şimdi yer gök
Kalmış mı bu beton şehrin
Orta yerinde
Böylesine yeşil
Böylesine gül bahçesi
Mendil satan çocukların
Umut dolu gözleri seni saklıyor
Sıcak nefesini
Umuda ve yarına dair
Ne varsa en güzelinden
Seriyorlar orta yere
Hoyratça
Dokunuşunun eseridir diyorum
Minik bedenlerinden
Üç beş kuruş bekleyen
Babaların
Yada onların umutlarından
Ekmek yiyen şairlerin değil
Senin soluğundaki
Hayat pırıltısıdır.
Kayboluşumuz mu yoksa her gün silikleşen silüetler
Yoksa yeni umutlara yelken açışımız mıdır.
Bilinmez
Ve bir bilinmez olur
Bu şehrin tutanakçılarının
Söyledikleri
Ama silinirler yavaş yavaş
Mendil satan çocukların
Şehveti ilk tattıkları
Yosmaların dudaklarında
Paçavralaşmış bir öykünme bizimkisi
Hayat denilen kitaplarda; anlatılan,
Elleri terlemeden heyecanın doruklarında
Ve kalpleri kanatmazken
Bakışların anlamsızlığı…
Ve artık
Söz kendini asacak bir dal arar
Bu ev bu kent bu ülke
Ayrılıklara gebe diyordu
Sokağı bekleyen berduş
Solarken
Menekşeler
Küpeştelerde…
Kayıt Tarihi : 27.3.2008 12:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ankara 25 mart 2008
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!