Örülen kozaların vakitsiz bozulduğu kuytuda
Yetmeyen dil vermeyen bu duyarsızlık
Sünüyor gizlenmedikçe
Uzanamıyorum korkuyorum dokunmaya
İnciniyorum
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
bana beni geri ver ne olur yalnızlığıma terketme beni böyle aynalarda bi başına bırakma ne olursun...Yürek sesi öylesi dağılıyordu ki günbatımının huşusunda ,denizde kalan son maviyi de sinesine çekerek sessizce sayıklıyordu akşamın eşiğinde.Geceye girmeye hazırdı umutlar şafak sevincini bi daha yaşamak için.Ay avuçlarına yansıyıncaya dek aşkı sevdayı hep böyle mırıldanaktı ruh kendi sessizlişğinin girdabında..hocam tek kelimeyle eşsiz bir eser daha...Sonsuz saygıalrımla...
Bazen insanın canı fındık kabuğunun içindedir ya... İşte o anların şiiri sanki. Öyle zamanlarda dünya yıkılmış da altında kalmış hisseder insan kendini. Yetemediğini, gidemediğini var sayar. Gizlenir kendine.Öfkelerini bile dizginleyecek birini arar...
Kutluyorum öğretmenimi ve şiirini içtenlikle. Nicelerine...
Yetememezlik öteden beri hem nesnel, hem öznel gerçekliktir..
Sadece insana özgü de değildir.. Koloniler oluşturmazdı mesela karıncalar.. Kelebekler, kırlangıçlar toplu göçe kalkışmazlardı mesela..Mantarlar öbek öbek üst üste yığılmazlardı..
Yetemez insan da işte..
Bir gülüşle çoğalır sevdiğinde.. Bir selamla günü aydınlanır.. Ekmeği fırından, aşkı Şirin'den alır..
Öfke bile dineceği bir kucak arıyorsa, tutanak baştan yazılıdır..
Tebrikler Kardeşime..
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta