Tutanak Şiiri - Necdet Arslan

Necdet Arslan
1352

ŞİİR


92

TAKİPÇİ

Tutanak

Örülen kozaların vakitsiz bozulduğu kuytuda
Yetmeyen dil vermeyen bu duyarsızlık
Sünüyor gizlenmedikçe
Uzanamıyorum korkuyorum dokunmaya
İnciniyorum

Ah...bu kanyonların sırtından cehennemin en dibine
Dalar beni ısırganlar soluğum yiter gider sırnaşarak göğsümde
Canevimde köslü kapılar kalakalırım
Sonra zehirler beni tohumu
Varamam göllerine
Düş diyebilsem keşke küstürmemek için ilkyazı
Soğuk yüzü güneşin kavurur tutamam ellerimi
Yakınlığıma yanaşmaz olur kanatlarım

Yetmiyorum, üstelik yine
Dillendirilemiyor özgeliğimiz
Dokunamıyorum boşalmış taylarıma
Bir kırık ayna
Tohumunu suya düşüren nergiz
Gözlerimin içinde gizlenir avuçlarım
Değişemem el yordamıyla kendimi kendimle
Birazcık olsun vur suretime
Yalandan olsun tut kolumdan çıkar yoluna
Kristal bir kase gibi hep kendime
Yalnız bırakma öfkelerimi….

yirmibeşmayısikibinonaltı

Necdet Arslan
Kayıt Tarihi : 25.5.2016 01:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    bana beni geri ver ne olur yalnızlığıma terketme beni böyle aynalarda bi başına bırakma ne olursun...Yürek sesi öylesi dağılıyordu ki günbatımının huşusunda ,denizde kalan son maviyi de sinesine çekerek sessizce sayıklıyordu akşamın eşiğinde.Geceye girmeye hazırdı umutlar şafak sevincini bi daha yaşamak için.Ay avuçlarına yansıyıncaya dek aşkı sevdayı hep böyle mırıldanaktı ruh kendi sessizlişğinin girdabında..hocam tek kelimeyle eşsiz bir eser daha...Sonsuz saygıalrımla...

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Bazen insanın canı fındık kabuğunun içindedir ya... İşte o anların şiiri sanki. Öyle zamanlarda dünya yıkılmış da altında kalmış hisseder insan kendini. Yetemediğini, gidemediğini var sayar. Gizlenir kendine.Öfkelerini bile dizginleyecek birini arar...

    Kutluyorum öğretmenimi ve şiirini içtenlikle. Nicelerine...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Yetememezlik öteden beri hem nesnel, hem öznel gerçekliktir..
    Sadece insana özgü de değildir.. Koloniler oluşturmazdı mesela karıncalar.. Kelebekler, kırlangıçlar toplu göçe kalkışmazlardı mesela..Mantarlar öbek öbek üst üste yığılmazlardı..
    Yetemez insan da işte..
    Bir gülüşle çoğalır sevdiğinde.. Bir selamla günü aydınlanır.. Ekmeği fırından, aşkı Şirin'den alır..
    Öfke bile dineceği bir kucak arıyorsa, tutanak baştan yazılıdır..

    Tebrikler Kardeşime..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Necdet Arslan