Bir sinema filmi gibi gözlerin geçiyor gözlerimin önünden
Öyle mahzun bakıyorsun ki, yuvalarından ha düştü ha düşecek diyorum
Baktığında bir yitirilmişliğin, baktığında bir kaybedilişin izi çarpıyor yüzüme
Uçlarına dokunulmuş bir yara izini taşıyor sanki
Bir güvercinin kırık kanadı gibi düşüyor kollarım
Vurulmuş bir kekliğin yıkılışı çöküyor dizlerime
Güneşte eritilmiş kurşun yağmurlarında eriyor gibiyim
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.