Bir altın kupadaydım, saklanıp kalıyordum
Üstünden çağlar geçen eski şarapçasına
Dolmak için bir bardak, gönül arıyordum
Döküldüm gözlerinin zümrütleşen tasına.
Ve bir masal vardı ki, sevenleri mutluydu
Çocukluğumuzdayken, bana sen anlatmıştın
Benliğim o masala yıllarca umutluydu
Ben kul oldukça sana, korkup önümden kaçtın.
Tut götür ellerimden, bilmediğim bir yere
Tut şu benim yıllardır gönlü alçak elimi
Ruhumu bayrak yapıp, iliştir yelkenlere
Kapat, bir şey görmesin serseri gözlerimi.
Bir şey sormayacağım vallahi, bir şey sana
Bu yolculuk nereye diyen olursa bile
Bir kurşunla karşılık vermek için sorana
Çatacağım sinirden, önüme gelen her insana.
Tut götür ellerimden, bilmediğim bir yere
Oynasa da vız gelir dünya yerli yerinden
Masalların bir gerçek olduğu beldelere
Götür beni! Sıkı tut, sıkı tut ellerimden.
Kayıt Tarihi : 25.8.2025 15:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!