Turp’um
Fireze, tohumun ekilir.
Su verilir, otun çekilir.
Bin bir emek ile bakılır.
Halimizi görürsün, turp’um.
Yaprakların, yeşerir çıkar.
Yoldan geçenler, sana bakar.
Frenleyip, sağaya çeker.
Sanki hakkıdır, alır turp’um.
Müşteriler gelir, her yerden.
Dirilir, çiftçideki beden.
Paralar gelsin, Türkiye’den.
Emeğimizi çıkar, turp’um.
Çamurla, tarladan çıkarsın.
Yükünü, Savrun’a yıkarsın.
Yıkanıp, tertemiz bakarsın.
Çuvallara dolarsın, turp’um.
Seninle, adımız duyulur.
Karnı şişen, hemen ayılır.
Her tanen, bir doktor sayılır.
Gazları dağıtırsın, turp’um.
İçi bembeyaz, dışı alsın.
Yemeğin yanında, bir balsın.
Herkese, birer diklim kalsın.
Sensiz sofra olmuyor, turp’um.
İşçilerin, geceden gider.
Muşambadan, elbise eder.
Para etmezsen, çiftçi nider.
Köküne, köten vurulur turp’um.
Kadirli’nin, koca ovası.
Tüm işçinin, geçim kavgası.
Sensin, nimetimizin hası.
Paksoy’um, böyle dedi, turp’um.
Kayıt Tarihi : 6.11.2012 09:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!