“Yüzeye bakmak..
yüzeye bakmak ve
enlemesine, boylamasına,
derinlemesine düşünmek..
düşünmek diklemesine..
ve dağıtmayı düşünmek tüm tabloyu..
anlamla yeni baştan..
bulanmak ve kusmak
anlamı sil baştan..”
Ne bulduk?
Güneşin yangısından gayrı ne?
“Hepimiz aynı dünyada ve benzer şeyler görüp,
apayrı şeyler algılayıp,
farklı davranışlar sergiliyoruz;
öyleyse, beis yok! ”
Köşedeki Kristal Pizza Döner bürosundaki
döner kesiciyi seyrederken,
Köpek, Adam, Çocuk ve Kadından oluşan
bir grup geçiyordu: “Çok güzeller! ”
diye düşünmemin nedeni
küçük köpekteki sevimlilikti daha çok.
Bu arada, yan masadaki genç kız
ruhunun etini sıyırıyordu
yanındaki erkeğe.
Ezan okunurken
‘Bu ne bağırıyor’ diye soran
yegâne insanla oturuyorduk
Cihangir Firûzağa Kahvede.
dedi:
- Bi it estetiği sadece,
dedim:
- Fırlama adamsın vesselâm!
Şaşırtıyorsun şaşırmakla bile,
şaşılası bir üslupla beni.
- Ne diyorsun sen? dedi
Ne diyebilirdim ki
- Hayranım vurdumduymaz,
umarsız duruşuna yeryüzündeki.
- İşin gücün yok mu senin?
dedi sinirlendi,
o zaman da dedim ki:
- İşim gücüm sana bakıp kendimi yadırgamak.
Ötesi bir acayip Turnike!
Habibe Merih AtalayKayıt Tarihi : 8.6.2009 10:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!