-Yedi devlet, bir millete…
Uçun süzülerek bizim ellere
Sevgi diyârına varın turnalar
Yükleyin vuslatı esen yellere
Dostları sımsıkı sarın turnalar
Uçun odlar yurdu Azerbaycana
Karabağ düşeli köz düştü cana
Hasret gönülde dağ nazlı canana
Yârin hatırını sorun turnalar
Bakü’den Taşkent’e aşın ummanı
Görün esrarengiz Özbekistanı
Semerkant, Buhara... Gezin dört yanı
Nevâyî bağına girin turnalar
Taşkentle Türkistan bir ruh, bir beden
Yesevi birliğe göstermiş özen
Sizinle bir olur gezinirim ben
Gönül birliğini kurun turnalar
Korkut küylerinde tılsım Sırderya
Almatı hayâl kent, Astana rüya
Kazak ellerine hep hayran dünya
Kımızdan bir yudum verin turnalar
İnce belli kırk kız sanki kırk melek
Kırgız ellerinde küheylan yürek
Üç gece Bişkekte eğlenmek gerek
Manas’la siz de at sürün turnalar
Isık Gölde sanki bir şiir hayat
Oşa da uğrayın olursa fırsat
Kollarını açmış bekler Aşgabat
Gönül sofrasını serin turnalar
Türk’çe türküler der gönül lisanı
Beşparmak dağında okur ezanı
Yiğit Mücâhitin eşsiz destanı
Yavru vatanı da görün turnalar
Yükselir Türklüğün ulu çınarı
Türkiye kalplerde sevgi pınarı…
Ozantürkün yurdu Türkmen diyârı
Bozok Yaylasına erin turnalar
T u r n a l a r -II
-Esir yurtlara…
Uçun Türkiye’den esir yurtlara
Hicran yarasını sarın turnalar
İnleyen göllere, kanlı sırtlara…
Rüzgârla el ele verin turnalar
Nasılmış öğrenin Musulla Kerkük
Düşleri yaralı, dertleri büyük
Boyunları yine kalmasın bükük
Yaralara merhem sürün turnalar
Bağdattan Türk yurdu Tebrize geçin
Sonra Heyder Baba dağını seçin
Şehriyârla bayram şerbeti için
Nevruz çiçekleri derin turnalar
Doğu Türkistana edin hareket
Sevinç gözyaşları kalplerde rahmet
Dirensin arzular, bitsin bu hasret
Esaret zincirin kırın turnalar
Yüreklerde umut bir âb-ı hayat
Kırk yiğitle yine gelir mi Kürşat?
Çiçek çiçek açar yüzlerde vuslat
Zulmün defterini dürün turnalar
Kırım’ı düşleyen uğrar Kırım’a
Kırıma uğrayan ağlar kırıma
Akmescit, akyar, Kerç, Eski Kırım’a…
Çığlıklara kulak verin turnalar
Hayaller can aşı türlü kazanda
Gözleri yollarda gözler Kazan da…
Abdullah Tukay’ı duyun Kazan’da
Kol Şerif’e yüzler sürün turnalar
Çok selâm söyleyin Süyümbike’ye
Şiir şiir akan cennet ülkeye
Bağımsızlık yazın temel ilkeye
Esareti kalpten vurun turnalar
Başkurt, Altay, Tıva, Hakas elleri
Yakutya, Çuvaşya… Karlı belleri
Dur / bilmez aşmalı zor engelleri
Ayrılığa sürgü sürün turnalar…
Kayıt Tarihi : 30.8.2005 12:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Durbilmez](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/30/turnalar-12.jpg)
Hani o bin yıl Önce Selenge Irmağı kıyılarında, bin üç yüz yıllık UYKU sonrası dirilişi yaşayacak ve tüm gün batımlarına hükmeden saltanat olacak muştuları....
Öyle büyük bir muştu getirdiniz ki bana
Şimdi istikametim, öz yurduma Turana
Bu ülkü masal değil şükürdür yaradana
Kızıl Elma sabırsız, artık varın Turnalar
Tebrik ederim Hocam
selam ve dualarımla
Türkiye Türklüğün ulu çınarı
Ozantürk'ün yurdu Türkmen diyârı
Bozok Yaylası'na erin turnalar
Bozok Yaylası'na erin turnalar
KANADINIZA BENİ DE ALIN TURNALAR
YÜREĞİNİZE, KALEMİNİZE SAĞLIK
KUTLARIM HOCAM
S. VURAL
TÜM YORUMLAR (3)